Translation of "Cámaras" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Cámaras" in a sentence and their turkish translations:

Tengo muchas cámaras.

Çok fazla kameram var.

¿Cuántas cámaras tienes?

Kaç tane kameran var?

Tengo dos cámaras.

İki kameram var.

Las cámaras digitales no son tan buenas como las cámaras rudimentarias.

Dijital fotoğraf makineleri basit kameralar kadar iyi değildir.

Ahora, con las últimas cámaras,

Artık, son çıkan kameralarla...

Hay cámaras de cobre cerradas

kilitli bakır odaları var

Japón produce muchas cámaras buenas.

Japonya çok sayıda iyi fotoğraf makineleri üretir.

Yo tengo tres cámaras fotográficas.

Üç kameram var.

También hay cámaras de cobre selladas

birde mühürlü bakır odaları mevcut

Estas cámaras están hechas en Japón.

Bu kameralar Japonya'da üretilir.

Nuestras cámaras de seguridad son falsas.

Bizim güvenlik kameraları sahte.

Pero las cámaras especiales con poca luz

Ama düşük ışıkta görmeye ayarlı kameralar...

Las cámaras nocturnas revelan su mundo secreto.

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

Tom compró varias cámaras el año pasado.

Tom geçen yıl birkaç kamera satın aldı.

Tom compró un libro acerca de cámaras.

- Tom fotoğraf makineleri hakkında bir kitap satın aldı.
- Tom kameralar hakkında bir kitap aldı.

Las cámaras no suelen captar la realidad.

Kameraların gerçeği yakalama eğilimi yoktur.

Tom compra dos o tres cámaras por año.

Tom her yıl iki veya üç kamera satın alır.

El personal médico estaba al tanto de las cámaras.

Sağlık çalışanları bir kamera yerleştirildiğini biliyorlar.

La magia sucede aquí, en este sistema de cámaras.

Sihir burada, bu kamera sisteminde oluyor.

Dime cuál de las dos cámaras es la mejor.

İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.

Que nuestras cámaras necesitan luces infrarrojas para ver qué pasa.

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

Las cámaras con poca luz revelan a los poderosos depredadores

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

Nuestras cámaras nocturnas revelan lo que, quizá, sea un nuevo comportamiento.

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

Y resultó que no tenía idea sobre las cámaras de eco digital.

Anlaşılan, dijital eko halkaları hakkında hiç fikrim yoktu

Uno no instala cámaras en los baños por un asunto de privacidad.

Gizlilik konusu olarak banyolara kamera kuramazsınız.

A través de muchas de sus 170 millones de cámaras de circuito cerrado.

yüz tanıma sistemini uygulamakta.

Pero las cámaras con poca luz revelan una especie con un enfoque diferente.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

A mitad de la noche, las cámaras de poca luz revelan una vista extraordinaria.

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

Las cámaras térmicas revelan lo que siente: sangre caliente en la aleta de la cachorra.

Termal kameralar algıladıkları şeyi bize gösteriyor. Yavrunun yüzgecindeki sıcak kan.

Las cámaras de vanguardia cambian la forma en que entendemos a algunas de las criaturas más emblemáticas de la Tierra

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.