Translation of "Antigüedades" in Turkish

Colecciono antigüedades.

- Antika topluyorum.
- Eski eser topluyorum.

Tom colecciona antigüedades.

Tom antikalar toplar.

- A ella le gustan mucho las antigüedades.
- Le encantan las antigüedades.

O, gerçekten antikaları sever.

Ella tiene ojo para las antigüedades.

O, antikanın iyisinden anlar.

Él tiene ojo para las antigüedades.

Onun antikalarda gözü var.

Él encontró esta vieja moneda en una tienda de antigüedades.

Bu antik paraya bir antikacı dükkanında rastladı.

Tom se pasó todo el día mirando tiendas de antigüedades.

Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.

¿Me puede decir dónde está la tienda de antigüedades más cercana?

Bana en yakın antikacının nerede olduğu söyler misiniz?

Estoy buscando información de la Tienda de Antigüedades Anderson en Londres.

Londra'da Anderson Antik dükkanında bilgi arıyorum.

Las piezas extraídas fueron vendidas a una tienda de antigüedades en Afyon

Çıkarılan parçalar Afyon'da bir antikacıya satıldı

Las antigüedades que dejó mi padre al morir resultaron no ser más que basura inútil.

Babamın öldüğünde bıraktığı antikalar değersiz hurdalardan başka bir şey değildi.