Examples of using "Ajustar" in a sentence and their turkish translations:
Sesi nasıl ayarlayacağımı bana söyleyebilir misiniz?
Sen o vidaları sıkmak zorundasın.
Sen planlarını benimkine uydurmalısın.
Hesaplaşalım.
Yatmaya gitmeden önce çalar saati ayarlamak zorundasın.
Tom çalar saatini ayarlamayı unuttu.
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
vücut ısılarına dış ortama göre ayarlayıp bir köşeye çekilip
- Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
- Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.