Examples of using "Míos" in a sentence and their turkish translations:
Bunlar benim.
Kardeşlerim!
Onlar benim değil.
Onlar benim.
Bunlar benim.
Bravo, arkadaşlar.
Onlar benimki değil.
Bunlar benim değil.
Bu kitaplar benim.
Bu ayakkabılar benim.
Onlar benim!
Komşularım benim dostlarımdır.
Bütün kitaplar benim.
"Bu arabalar senin mi?" "Evet onlar benim.
Onlar benim.
Bazı arkadaşlarımı tanıtmak istiyorum.
Onlar benim arkadaşlarım.
- Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşurlar.
"Bunlar senin arabaların mı?" "Evet, öyle."
Sorunların benimkine benziyor.
"Bu arabalar senin mi?" "Evet, onlar benim."
Onun anne babası benimkinden daha yaşlı.
Bu kitaplar benim, şu kitaplar da onun kitapları.
Mavi gözleri benimkine kenetlenmişti.
- Sizin ayakkabılarınız burada. Benimkiler nerede?
- Senin ayakkabıların burada. Benimkiler nerede?
Bu ayakkabılar bana ait.
Kolların benimkilerden uzun.
"Bunlar senin kitapların mı?" "Hayır, onlar benim değiller."
Sen planlarını benimkine uydurmalısın.
- Tom ve Mary her ikisi de benim meslektaşlarım.
- Hem Tom hem de Mary benim meslektaşlarım.
Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
"Onlar senin kitapların mı?" "Hayır, benim değil."
Sizin sorunlarınız benimkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
Bunların birçoğu benim.
Oğullarım bunu duyduklarında intikamımı alacaklar diyordu.
Onlar benim arkadaşlarım.
Tom'un ebeveynleri benimkilerden daha yaşlı.
Tom'un müzik zevki benimkine benzer.
Bunlardan bazıları benim.
Bunlardan üç tanesi benim.
benimsemem ve sahiplenmem gerektiğini böyle fark ettim.
Geliriniz yaklaşık olarak benimkinin iki katı kadar büyük.
Masadaki her kitap bana ait değil.
Bu köpek ve o balık benim ama o kuş benim değil.
Adı ve soyadı benimki ile aynı olan bir kadın tanıyorum.