Translation of "Afortunadamente" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Afortunadamente" in a sentence and their turkish translations:

Afortunadamente, funcionó.

Neyse ki, o, işe yaradı.

Afortunadamente, escaparon.

Iyi şans sayesinde onlar kaçtı.

Afortunadamente, estaba equivocado.

Neyse ki yanılmışım.

Afortunadamente, no lo logró

Neyse ki başaramadı

Afortunadamente, llegué a tiempo.

Neyse ki zamanında oradaydım.

Afortunadamente, él no murió.

Ne mutlu ki ölmedi.

Afortunadamente, nadie resultó herido.

Allahtan, kimse yaralanmadı.

Afortunadamente, eso no pasó.

Neyse ki bu olmadı.

Pero afortunadamente, hay una solución.

Fakat, şükürler olsun ki bir çözüm var.

Afortunadamente, él ganó el partido.

Neyse ki, o oyunu kazandı.

Afortunadamente yo estaba bien entrenado.

Neyse ki iyi eğitildim.

Afortunadamente, no hubo ningún herido.

Neyse ki, kimse yaralanmadı.

Afortunadamente, él no me vio.

Şans eseri o beni görmedi.

Afortunadamente, él sobrevivió al accidente.

Neyse ki o kazayı atlattı.

Afortunadamente, eso no tomó mucho tiempo,

Neyse ki bu durum çok uzun sürmedi

Afortunadamente, en medio de todo esto,

Neyse ki tam da bunların ortasında

Afortunadamente, él encontró un buen asiento.

Allahtan, o iyi bir koltuk buldu.

- afortunadamente sigo expuesto regularmente a ideas interesantes -

hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum

Afortunadamente él no murió en el accidente.

Neyse ki kazada ölmedi.

- Afortunadamente ningún pasajero se lastimó.
- Por suerte, ninguno de los pasajeros resultó herido.
- Afortunadamente, ningún pasajero resultó herido.

Neyse ki yolculardan hiçbiri yaralanmadı.

Afortunadamente ella ahora está en broches de Turquía

Neyseki o broş artık Türkiye'de

- Afortunadamente, mi hijo se adaptó rápidamente a su nueva escuela.
- Afortunadamente, mi hijo cambió sus hábitos en su nueva escuela.

Çok şükür, oğlum yeni okulundaki yaşama çabucak uyum sağladı.

- Por suerte, ninguno de los pasajeros resultó herido.
- Afortunadamente, ningún pasajero resultó herido.
- Afortunadamente ninguno de los pasajeros salió herido.

İyi ki, hiçbir yolcu yaralanmadı.

Pero afortunadamente también tenemos unas fotos auténticas de Indonesia

Ancak şanslıyız ki aynı zamanda bir kralın mezar inşaatı için taş anıtların

Afortunadamente, podemos entender el significado de estas formas en T,

Şanslıyız ki bu T şekillerinin anlamını kavrayabiliyoruz,

Afortunadamente, la mordedura de tiburón no dañó ninguna arteria principal.

Neyse ki, köpekbalığı ısırığı herhangi bir büyük artere isabet etmedi.

- Afortunadamente el tiempo estuvo bien.
- Por suerte hizo buen tiempo.

Neyse ki, hava iyiydi.

Afortunadamente, la ciudad de Newark decidió que Newarkers merecía algo mejor,

Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi

Afortunadamente, el fuego fue apagado antes de que fuera demasiado grave.

Neyse ki, yangın çok ciddi olmadan önce söndürüldü.

Afortunadamente, el índice de embarazos no deseadas descendió en los últimos años

Neyse ki istenmeyen gebelik oranı son birkaç yıl içerisinde

Lo cual, afortunadamente, lo completa un espectador ... y el espectador es el adolescente

Neyse ki onun için bir seyirci tarafından tamamlandı… ve seyirci, genç

- Por suerte, ninguno de los pasajeros resultó herido.
- Afortunadamente, ningún pasajero resultó herido.

İyi ki, hiçbir yolcu yaralanmadı.

Afortunadamente, había una tienda Armani a la salida del callejón en el que Dima había dormido.

Neyse ki, tam Dima'nın uyuduğu sokağın dışında bir Armani mağazası vardı.