Translation of "Malo" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Malo" in a sentence and their turkish translations:

¿Es malo?

Kötü mü?

Soy malo.

Ben cimriyim.

- Hice algo malo.
- He hecho algo malo.

Yanlış bir şey yaptım.

- Esto es bastante malo.
- Esto está bastante malo.

Bu oldukça kötü.

Esto es malo.

Bu kötü.

¡Esto es malo!

Bu kötü!

Dios es malo.

Tanrı kötüdür.

Eso es malo.

Bu kötüdür.

Robar es malo.

Çalmak yanlıştır.

¿Cómo de malo?

Ne kadar kötü?

Tom está malo.

Tom hasta.

Fue realmente malo.

O gerçekten kötüydü.

Tom es malo.

Tom kötüdür.

Eso fue malo.

O kötüydü.

¿Dije algo malo?

Yanlış bir şey söyledim mi?

Es malo maldecir.

Bela okumak şeytandandır.

Todo es malo.

Her şey kötü.

Es muy malo.

Çok kötü.

Fue muy malo.

Çok kötüydü.

- No ha hecho nada malo.
- No han hecho nada malo.
- No has hecho nada malo.

Yanlış bir şey yapmadın.

- El servicio fue muy malo.
- El servicio era muy malo.

- Hizmet çok kötüydü.
- Hizmet berbattı.

- ¿Cuánto malo quieres oír?
- ¿Cuánto malo quieres que te diga?

Çok mu merak ediyorsun?

- ¿Eso es bueno o malo?
- ¿Es eso bueno o malo?

O iyi mi yoksa kötü mü?

- Tom es un chico malo.
- Tom es un niño malo.

Tom kötü bir çocuk.

¡Cielos, esto es malo!

Tanrım, bu kötü!

¡Qué tipo tan malo!

Ne cimri bir adam!

- ¿Es grave?
- ¿Es malo?

- Kötü mü?
- Bu kötü mü?
- Kötü müdür?

No es tan malo.

O, o kadar kötü değil.

No dije nada malo.

Yanlış bir şey söylemedim.

¿Acaso es tan malo?

O çok kötü mü?

¿Qué tan malo es?

Ne kadar kötü?

No quiero ponerme malo.

Hasta olmak istemiyorum.

Esto está muy malo.

Bu gerçekten kötü.

- Eres malo.
- Eres mala.

Sen kötüsün.

Era un conejo malo.

O kötü bir tavşandı.

Robar dinero es malo.

Para çalmak yanlıştır.

No eras tan malo.

Bu kadar kötü değildin.

No parece tan malo.

Çok kötü görünmüyor.

Eso está todo malo.

O tamamen yanlış.

El dibujo es malo.

Çizim kötü.

Eso es bastante malo.

Bu oldukça kötü.

No hice nada malo.

Ben kötü bir şey yapmadım.

No hicimos nada malo.

Yanlış bir şey yapmadık.

Mi inglés es malo.

Benim İngilizce'm kötüdür.

- ¿Es malo?
- ¿Es mala?

- Pis midir?
- Kötü müdür?

- Esto es muy malo.
- Esto está muy mal.
- Esto está muy malo.

Bu çok kötü.

No seas un niño malo.

Kötü bir çocuk olma.

Él no hizo nada malo.

O kötü bir şey yapmadı.

El tiempo es malo, ¿no?

Hava kötü, değil mi?

Fumar es malo para vosotros.

Sigara içmek sizin için kötü.

Su hermano fue malo conmigo.

Onun kardeşi bana göre kötüydü.

¿Piensas que es algo malo?

Onun kötü bir şey olduğunu düşünüyor musun?

Esto no es algo malo.

Bu kötü bir şey değil.

Creo que hice algo malo.

Sanırım yanlış bir şey yaptım.

Le pasó algo realmente malo.

Ona gerçekten kötü bir şey oldu.

Todo lo popular es malo.

Popüler her şey yanlıştır.

No he hecho nada malo.

Yanlış bir şey yapmadım.

No hemos hecho nada malo.

Yanlış bir şey yapmadık.

No es un niño malo.

O kötü bir çocuk değil.

No has hecho nada malo.

Yanlış bir şey yapmadın.

Es malo para el corazón.

O kalp için kötü.

¿De verdad soy tan malo?

Gerçekten bu kadar kötü müyüm?

Si no es tan malo.

Aslında o kadar da kötü değil.

El reloj tenía algo malo.

Saatte bir sorun vardı.

Tom era un niño malo.

Tom kötü bir çocuktu.

Yo era malo en inglés.

İngilizcede kötüydüm.

El tiempo está muy malo.

Hava durumu çok kötü.

Este niño es muy malo.

Bu çocuk çok yaramaz.

Tom no era tan malo.

Tom o kadar kötü değildi.

¿Qué tienen esos de malo?

Bunların nesi var?

Tom no hizo nada malo.

Tom yanlış bir şey yapmadı.

¿Quién dijo que es malo?

- Bunun kötü olduğunu kim söyledi?
- Kötü olduğunu kim söyledi?

- Fumar es malo para ti.
- Fumar te perjudica.
- Fumar es malo para vosotros.

Sigara içmek sizin için kötü.

- Algo malo estaba a punto de ocurrir.
- Algo malo está a punto de ocurrir.

Kötü bir şey olmak üzereydi.

- Soy el malo.
- Soy la mala.
- Yo soy el malo.
- Yo soy la mala.

Ben kötü biriyim.

Sigue siendo un resultado muy malo.

Bu gerçekten hala oldukça kötü sonuçlar.

"Mire, hay un hombre malo, ayúdeme".

yardım et.'' demelerini söylerim.

Este corte es malo. Es profundo.

Bu kesik kötü. Derin bir kesik.

Entonces no tiene nada de malo

demek ki ortada yanlış olan bir şey yok

Eso es porque todo es malo

İşte onun yüzünden her şey berbat oluyor

De hecho, esto es completamente malo.

Aslında bu tamamen kötülüktür.

No es tan malo como parece.

Göründüğü kadar kötü değil.

Cometer errores no siempre es malo.

Hata yapmak her zaman yanlış değildir.

No es ni bueno ni malo.

O, ne iyi ne de kötüdür.

Soy muy malo en los deportes.

Sporda çok kötüyüm.

Te metiste en algo malo, ¿eh?

Kötü bir şeye karıştın, ha?