Examples of using "собственный" in a sentence and their turkish translations:
O, kendi evini ateşe verdi.
Tom kendi rekorunu kırdı.
Senin seçimindi.
O, kendi deneyimini tanımladı.
Benim kendi evim var.
O, kendi restoranını açtı.
Bu benim kendi bisikletim.
Tom kendi lokantasını açmak istiyor.
Kendisinin bir telefonu var.
Kendimize ait bir ev istiyoruz.
Kendi asistanıma sahibim.
Onun kendi evi var.
Onun kendi evi var.
Tom kendi evini inşa etti.
Tom kendi restoranını açmak istedi.
Tom restoran sahibi olmak istedi.
Tom'un kendi bloğu var.
Erkek kardeşinin Almanya'da kendi evi var mı?
geliştirmeye başlamak için harika bir yerdeyiz demektir.
Herkesin kendi yolunu bulması gerekiyor.
Ben kendi dünyamı yaratmak istiyorum.
- Şimdi kendi restoranım var.
- Artık kendi restoranım var.
Birisi onun bahçesini bulmalı.
Kendi baban sana güvenmiyor.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı vardır.
- Her öğrencinin kendi bilgisayarı var.
Kendi doğum gününü unuttu.
Kendi restoranını açmak ister misin?
Kendi restoranımı açmak istiyorum.
Bir gün kendi restoranımı açacağım.
Kendi işini çalıştırmak ister misin?
Kendi deneyimlerimden, kesinlikle bunu öğrendim.
Rusya Almanya ile kendi barış antlaşması imzaladı.
Bütün büyük yazarların kendi kişisel tarzları vardır.
Tom kendi telefon numarasını hatırlayamadığını söyledi.
Ben de küçük çaplı bir deney yapmaya karar verdim.
Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.
Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.
Kendi evlerini almak için birçok fedakarlık yaptılar.
- İşine başlamayı planlıyor.
- İşini kurmayı planlıyor.
Bu kentteki üç kişiden birinin üzerinde kendi arabası vardır.
Tom'un kendi arabası var.
Yabancı dillere çalışmak bana kendi ana dilimi daha iyi kullanmama yardımcı oluyor.
İsveçliler kendi dillerine sahiptir.
Kafa kesimi başladı ve herhangi bir noktada korkularını ifade
Kendi dünyanızı tanıyorsanız, hiçbir şeyden korkmanıza gerek kalmayacaktır.
Tom her zaman kendi telefon numarasını unutuyor.
Baktı ki işler iyi ben neden dışarı ile anlaşıyorum ki dedi ve kendi tarayıcısını yaptı.