Examples of using "честный" in a sentence and their turkish translations:
Ben dürüstüm.
Tom dürüst.
Sen dürüst bir adam gibi görünüyorsun.
Sen dürüst bir adam gibi görünüyorsun.
Çocuk çok dürüst.
O dürüst bir adam.
Tom dürüst birisidir.
Tom dürüst, değil mi?
Ben dürüst bir adamım.
Çok dürüstsün.
Tom dürüst bir adam.
Tom dürüst bir çocuk.
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
O cesur ve dürüst.
Bu adil bir dövüş değil.
Dürüst bir cevap istiyorum.
- Tom son derece dürüst bir kişi.
- Tom son derece dürüst bir kişidir.
O adil bir mücadeleydi.
Tom çok dürüst bir adam.
O en azından dürüst.
Tom çok dürüst bir adamdır.
Bildiğim kadarıyla o dürüst bir adam.
Bire karşı iki adil bir dövüş değil.
Yalan söyleyemeyecek kadar çok dürüsttür.
Bildiğim kadarıyla, o dürüst.
Bu adil bir mücadele değildi.
Tom'un dürüst bir adam olduğunu düşünüyorum.
John'ın dürüst olduğunu biliyorum.
Sanırım Tom dürüst.
Şüphesiz, o dürüst bir adam.
O, dürüst bir adam olmalı.
Tom o kadar çok dürüst değil.
Tom'un dürüst bir kişi olduğunu düşünüyoruz.
Onun dürüst bir insan olduğundan eminim.
Bence o dürüst bir adam.
Dürüst bir adam asla para çalmaz.
- Bildiğim kadarıyla kendisi dürüst bir insan.
- Bildiğim kadarıyla o dürüst bir adam.
Tom çok dürüsttür.
Bana göre o dürüst bir adam.
Tom'u dürüst bir kişi olduğunu düşünüyoruz.
- Ben dürüst bir insanım.
- Ben namuslu bir kişiyim.
O dürüst bir adam ve her zaman öyle kalacak.
Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.
O dürüst olduğu için ondan hoşlanıyorum.
Tom dürüst bir insan, bu yüzden onu seviyorum.
Tom dürüst bir çocuk, bu yüzden yalan söylemez.
O fakir, ama dürüsttür.
Bildiğim kadarıyla, o dürüst ve güvenilir.
Tom dürüst bir kişi gibi görünüyor.
Tom dürüst bir çocuk, bu yüzden yalan söylemezdi.
Biz onun dürüst olduğunu varsayıyoruz.
O bana dürüst gibi geliyor.
Sen adilsin.
Onun herhangi bir parayı kabul etmemesi gerçeği onun dürüst bir adam olduğunu gösterir.
Eğer dürüstsen, seni işe alacağım.