Examples of using "француз" in a sentence and their turkish translations:
Ben Fransızım.
O, Fransızdır.
Fransız şarkı söylüyor.
- Tom Fransız.
- Tom Fransızdır.
O bir Amerikalı değil ama bir Fransızdır.
Ben Fransızım.
Fransız mısın yoksa İngiliz misin?
- Tom Fransız.
- Tom Fransızdır.
Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?
Afrikalı Amerikalı, Asyalı Amerikalı, Fransız, Alman, Rus
Babamın ana dili Fransızcadır ve annemin ana dili İngilizcedir.
Fransa'da doğan bir kişi Fransız'dır.
Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.
Rus pasaportum var ama ben Fransızım.
Benim bir Fransız olduğumu biliyor muydun?
Latincede "gallus" hem "horoz" hem de "Fransız erkeği" anlamına gelir.
Fransız arkadaşlarımdan biri geldi ve dedi ki,
Benim Fransız bir komşum var.
Fransız mısın yoksa İngiliz misin?
Fransız'ın bu kadar kaba, inatçı ve kibirli olması beni şaşırttı.
Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
Fransız Formula 1 pilotu Jules Bianchi 2014 Japonya yarışındaki kazadan 9 ay sonra öldü.