Examples of using "увеличивает" in a sentence and their turkish translations:
aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.
Beyaz renk, odanın daha büyük görünmesini sağlar.
Uyku yoksunluğu kalp krizi riskini artırır.
Esnek bir çalışma programı, çalışanların verimliliğini artırır.
Bu mikroskop nesneleri 100 kez büyütür.
Obezite, diyabet ve kalp hastalığı riskini arttırır.
buda kafamızdaki soru işaretlerini artırıyor ama
Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor
Tom televizyonun sesini açıyor.