Examples of using "трогай" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen dokunmayın.
Tuşa dokunma.
- Ona dokunma.
- Şuna dokunma.
Ona dokunma.
Çiçeklere dokunma.
Fotoğraf makineme dokunma.
Benim sandviçime dokunma.
Çiçeklerime dokunmayın.
Ona dokunma.
Dokunma. Olduğu gibi bırak.
Çantama dokunmayın.
Sabunlu ellerinle bana dokunma.
Ona dokunmayın. O delil.
O mavi butona dokunma.
Buna dokunma!
Hiçbir şeye dokunma.
O çok sıcak. Ona dokunma.
Lütfen çimlere dokunma.
O, çıkartma düğmesi. Ona dokunma.
Senin olmayan şeye dokunma.
Kirli ellerinizle buna dokunmayın.
- Ona dokunma.
- Şuna dokunma.
Sessiz oturun ve bir şeye dokunmayın.
dokunmayın şabanıma filmiyle seri devam ediyor
Ona dokunmayın!
Arabama dokunma.
Eşyalarıma dokunma!
Benim eşyalarıma dokunma.
Bisikletime dokunma.
Burada hiçbir şeye dokunma.
Bir şeye dokunma, tamam mı?
Hey, hiçbir şeye dokunma!
Bana dokunma ve benimle konuşma.
Bana dokunma, seni domuz!
Hey, ne yapıyorsun? Ona dokunma, yoksa dengeyi bozarsın!
Sormadan bir şeye dokunmayın.
O kapı koluna dokunma.
Eşyalarıma dokunma.
Yaraya dokunma, enfeksiyon kapabilirsin!
Eşyalarıma dokunmayın.
Bacağım uyuştu, bu yüzden ne yaparsan yap, şimdi bacağıma dokunma.
Bana dokunma.
Bana dokunma!
O kitaba dokunma.
Gitarıma dokunmayın.
Bilgisayara dokunma!
Lütfen çiçeklere dokunma.