Examples of using "судьбе" in a sentence and their turkish translations:
onun kaderine ağlıyor
O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti.
Ben kaderime boyun eğmek için zorlandım.
Film on sekizinci yüzyıldaki kölelerin trajik kaderiyle ilgilidir.
Kaderini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.