Translation of "слух" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "слух" in a sentence and their turkish translations:

Слух подтвердился.

Söylenti gerçek çıktı.

Музыка радует слух.

Müzik kulakları tatmin eder.

Слух оказался ложным.

Söylenti yanlış çıktı.

Слух скоро разошёлся.

Söylenti kısa sürede yayıldı.

Маюко опровергла слух.

Mayuko söylentiyi yalanladı.

Слух уже распространился.

Söylenti çoktan yayıldı.

Слух быстро распространился.

Söylenti çabuk biçimde yayıldı.

Том потерял слух.

Tom'un işitme kaybı var.

Это был слух.

O bir söylentiydi.

Том опроверг слух.

- Tom söylentiyi reddetti.
- Tom söylentiyi inkar etti.

Я проверил слух.

İşitme testi yaptırdım.

- У него есть музыкальный слух.
- У него есть слух.

Onun müzik kulağı var.

У нее отличный слух.

Dişinin duyuşu çok kuvvetli.

...она полагается на слух.

...duyuşuyla hareket eder.

Это совершенно необоснованный слух.

O, tamamen asılsız bir söylenti.

Слух может оказаться правдой.

Söylenti doğru olabilir.

У него острый слух.

Onun keskin bir işitmesi var.

Я превратился в слух.

Dikkat kesildim.

Том начинает терять слух.

Tom'un işitmesi zayıflamaya başlıyor.

Они обратились в слух.

Onlar can kulağı ile dinliyor.

Кто пустил этот слух?

Bu söylentiyi kim başlattı?

У меня хороший слух.

İyi kulaklarım var.

Это был просто слух.

Sadece bir söylentiydi.

Его голос ласкает слух.

Onun tatlı bir sesi var.

Бетховен постепенно терял слух.

Beethoven yavaş yavaş işitmesini kaybetti.

Думаю, этот слух - правда.

Bence bu söylenti gerçek.

У Тома хороший слух.

Tom'un iyi işitme duyusu var.

У Тома избирательный слух.

Tom'un seçici işitmesi var.

У меня абсолютный слух.

Mutlak kulağım var.

- У моего брата есть музыкальный слух.
- У моего брата есть слух.

Erkek kardeşimin müzik kulağı var.

- По городу ходил слух.
- По городу ходила молва.
- По городу циркулировал слух.

Şehirde bir söylenti dolaşıyordu.

Слух, как полагают, является правдой.

Söylentinin doğru olduğuna inanılıyor.

К сожалению, этот слух верен.

- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.

Давай сыграем это на слух.

- Olayların akışına göre hareket edelim.
- Duruma göre hareket edelim.

Я знаю, кто пустил слух.

Bu dedikoduyu kimin çıkardığını biliyorum.

Ходит слух, что Том — гей.

Tom'un gay olduğuna dair bir söylenti var.

У него хороший музыкальный слух.

İyi bir müzik kulağı var.

У Тома хороший музыкальный слух.

Tom'un iyi bir müzik kulağı var.

Мы все превратились в слух.

Can kulağıyla dinliyoruz.

Том весь обратился в слух.

Tom dikkatle dinliyor.

Интересно, правдив ли этот слух.

Bu söylentinin doğru olup olmadığını merak ediyorum.

- Том потерял слух.
- Том оглох.

Tom işitmesini kaybetti.

У Тома вроде хороший слух.

Tom iyi işitiyor gibi görünüyor.

- Слух подтвердился.
- Сплетня оказалась правдой.

Söylenti gerçek oldu.

Ходит слух, что она вышла замуж.

Onun evlendiğine dair bir söylenti var.

Том играет на пианино на слух.

Tom notasız piyano çalar.

До меня тут интересный слух дошел.

İlginç bir söylenti duydum.

Я не знаю, откуда такой слух.

Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.

Он играл на фортепиано на слух.

O, piyanoyu notasız çalardı.

Ходит слух, что вы двое встречаетесь.

Ortada ikinizin çıktığına dair dolaşan bir söylenti var.

Я хочу знать, кто пустил этот слух.

O söylentiyi kimin başlattığını merak ediyorum.

Ходит слух, что актриса собирается получить развод.

Söylentilere göre aktris boşanacak.

Мэри правда умерла? Или это лишь слух?

Mary gerçekten öldü mü? Yoksa bu bir söylenti mi?

Я не знаю, кто пустил этот слух.

O söylentiyi kimin başlattığını bilmiyorum.

можете быть уверены, что вы уже повредили слух

işitmenize zarar verecek bir şey yaptığınızdan emin olabilirsiniz,

Для предупреждения опасности они полагаются на отличный слух.

Tehlikeyi sezmek için duyma yetilerine güvenirler.

В народе ходит слух, что Тому нравится Мэри.

Tom'un Mary'yi sevdiğine dair dolaşan bir söylenti var.

Слух у моей бабушки даже лучше, чем раньше.

- Büyükannemin işitmesi her zamankinden daha iyi.
- Büyükannemin işitmesi daha önce hiç olmadığı kadar iyi.

Мне кажется, я знаю, кто пустил этот слух.

Sanırım söylentiyi kimin başlattığını biliyorum.

Как вы думаете, у какого числа людей есть слух?

Kaç kişinin müzik kulağı olduğunu düşünüyorsun?

- Слух у меня уже не тот, что раньше.
- Я уже не так хорошо слышу, как раньше.
- Слух у меня уже не тот, что прежде.

İşitmem eskisi kadar iyi değil.

У человека есть пять чувств: зрение, слух, осязание, вкус и обоняние.

İnsanların beş duyusu vardır: görme, işitme, dokunma, tat ve koku.

Том не умеет читать ноты, поэтому играет на пианино на слух.

Tom nota okuyamıyor, bu yüzden notasız piyano çalıyor.

У Тома избирательный слух. Он слышит только то, что хочет слышать.

Tom'un seçici bir işitmesi var. O sadece duymak istediğini duyar.

- Говори громче. Слух твоего дедушки не так хорош.
- Говори громче. Твой дедушка не очень хорошо слышит.

Daha yüksek sesle konuş. Büyükbaban pek de iyi duymuyor.

- Это не звучит для меня естественно.
- Это не звучит для меня правильно.
- Это режет мне слух.

Bana doğal gelmiyor.

- Это всего лишь слух.
- Это всего лишь слухи.
- Это всего лишь молва.
- Это всего лишь сплетни.

Bu sadece bir söylenti.