Examples of using "разу" in a sentence and their turkish translations:
Asla üçgeni seçmiyorlar.
Tom hiç ateş etmedi.
Hiç trafik kazası geçirmedim.
- Ben şişman bir aşırı vejetaryen görmedim.
- Hiç şişman bir vegan görmedim.
Ben senden hiç bahsetmedim.
Daha önce hiç içki içmedim.
Hiç şikayet etmedim ama.
Hiç smokin giymedim.
Mary hiç hindi pişirmedi.
Ben hiç balık avlamıyorum.
Tom beni asla telefonla aramadı.
Ben dersi hiç asmadım.
Bir kez bile onunla karşılaşmadım.
O, asla odasını temizlemedi.
Teksas'ta hiç balık tutmuyorum.
Satılık: bebek ayakkabısı, hiç yıpranmamış.
Afrika'ya hiç gitmedim.
Tom senden bahsetmedi.
Tom bir kez bile Mary ile karşılaşmadı.
Tom asla sözünden dönmez.
Ben hayatımda bir kere bile asansörde kalmadım.
Ben hiç aşık olmadım.
İki kez denedim fakat hiçbiri işe yaramadı.
Hayatımda hiç kimseye vurmadım.
Tom on üç yaşına kadar hiç bilgisayar bile görmemişti.
O ölene kadar bekar kaldı.
Asla hayatımda bir şey çalmadım.
- O, hiç yurt dışında bulunmadı.
- O hiç yurt dışına gitmedi.
Jose atletizm'i seçti ve bundan hiç pişman olmadı.
Otuz yaşına kadar hiç araba sürmedim.
Sen asla bana bir şans vermedin.
Son on yıldır hastalanmadım.
Benim babam bir defa bile yurt dışına çıkmadı.
Hayatı boyunca hiç yurt dışında bulunmadı.
Tom'u bugünden önce hiç görmedim.
Ben, hayatımda böyle bir şeyi asla görmedim, bir kez değil!
Robert toplantı için henüz geç kalmadı.
Ben hiç aşık olmadım.
Daha önce hiç poker oynamadığın doğru mu?
Dün geceye kadar, hiç Fransızca şarkı söylemedim.
Hayatım boyunca asla bir şey çalmadım.
Bir ağaca hiç tırmanmadığına bahse girerim.
Ben hiç zürafa görmedim.
Hiç çubukla yemedim.
Tom'a hiç vurmadım.
Asla bunu yapmadım.
- Tom asla Mary'yi öpmedi.
- Tom, Mary'yi hiç öpmedi.
Düne kadar, Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.
Tom ne kadar kötü dövülürse dövülsün hiç ağlamadı.
Tom Mary'ye hiç söz etmedi.
Hiç gelmedi derseniz sıfır frank kazanırsınız.
Ben on yaşından önce bir aslan görmemiştim.
Tom hiç Boston'da bulunmadı.
Onun yüzünü hiç görmedim.
Onu hiçbir zaman rüyamda görmüyorum.
Tom asla okula geç kalmadı.
Avrupa'da hiç bulunmadım.
Yeni Zelanda'da bulunmadım.
Ağlamamış genç bir adam acımasızdır ve gülmeyecek yaşlı bir adam bir aptaldır.
O, onunla asla dans etmedi.
Onlar hiç özür dilemedi.
Tom Mary'yi hastanede hiç ziyaret etmedi.
Bu bana hiç olmadı.
Tek bir günü kaçırmadan ya da geç kalmadan üç sene liseye devam etti.
Kimse hastanede beni görmeye gelmedi.
Bana bunun hakkında bir tek şey söylemedin.
Tom İncili başından sonuna kadar asla okumadı.
Avrupa'da hiç bulunmadım.
Onu yapmaktan asla pişman değildim.
Tom ve Mary hiç birlikte tenis oynamadılar.
Tom neden bir gün izin istediğini asla söylemedi.
Tom hiç Boston'a gitmedi.
Tom Mary'nin şarkı söylediğini asla duymadı.
Çikolata sevmeyen birine henüz rastlamadım.