Examples of using "пролететь" in a sentence and their turkish translations:
Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.
Bir yıl nasıl bu kadar hızlı geçebilir ki!
Bu top ağaçların üzerinden geçip yeşilin önündeki topraklara yetecek kadar uçtu.