Examples of using "прилично" in a sentence and their turkish translations:
Sadece kendine gel.
Lütfen terbiyeni takın.
Lütfen kendine gel.
O, oldukça çok kazanır.
Tom terbiyeli davrandı.
- Kendine gel.
- Terbiyeni takın.
Tom Mary'ye kendine gelmesini söyledi.
Sen oldukça üzgün olmalısın.
Benim Fransızcam da oldukça köreldi.
Bunu yapmak için çok para alıyorum.
Kendine gelmeni istiyorum.
Tom'a terbiyeli olmasını söyledim.
Mary oğlundan terbiyesini takınmasını istedi.
Tom'un terbiyeli davranmasını istedim.
- Kendine gel.
- Terbiyeni takın.
Yaramazlık etmeyin.
Eğer kültürlü bir adamsan, hoşgörüyle davran.
Tom terbiyeli davranıyor mu?
Ben çok içerdim.
Annem bana terbiyeli davranmak zorunda olduğumu söyledi.
Tom ve bana kendimiz gibi davranmamız söylendi.
Tom eğer uslu durmazsa gitmek zorunda kalacak.
Keşke Jim kendisi gibi davransa.
- Mary, müsait misin?
- Mary, uygun musun?
- Mary, kıyafetin uygun mu?
- Mary, giyinik misin?
Dün gece çok içtim ne olduğunu çok fazla hatırlayamıyorum.
Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.
Tom'un kızının düğünündeki içkiler ona çok pahalıya mal oldu.
Tom oldukça iyi Fransızca konuşur.
- Yemekler sırasında terbiyeni takınmanı istiyoruz.
- Sofrada uslu durmanı istiyoruz.
Annem bana kendime gelmemi söyledi.