Examples of using "приехали" in a sentence and their turkish translations:
Biz geldik.
Tom, biz geldik!
Ne zaman geldin? Bugün mü geldin?
- İtfaiyeciler geldiler.
- İtfaiyeciler olay yerine vardılar.
Az önce geldik.
Biz neredeyse orada mıyız?
Geldiler mi?
Hepimiz geldik.
Onlar nereden geliyorlar?
Neredeyse oradayız.
İlk gelen bizdik.
Nereden geliyorsun?
Biz buraya akşam vardık.
Onlar henüz varmadılar.
Onlar buraya nasıl geldiler?
Az önce buraya vardık.
Arabayla geldik.
Arabayla geldiniz.
Arabayla geldiler.
Tom ve Mary geldi.
Onlar dün buraya geldi.
- Biz eve geç geldik.
- Eve geç vardık.
- Eve geç geldik.
- Biz eve geç vardık.
Trenle mi geldin?
Ne zaman vardın?
Neden İngiltere'yi ziyaret ediyorsun?
Oraya ondan önce geldin.
Siz buraya bizden önce geldiniz.
Onlar oraya senden önce geldiler.
Oraya benden önce geldiler.
Onlar geçen hafta geldiler.
Allaha şükürler olsun, sonunda vardılar.
Zamanında vardınız.
Dün Boston'a vardık.
Evvelsi gün Boston'a vardık.
Biz iki gün önce vardık.
Biz üç gün önce geldik.
Tom ve Mary önce geldiler.
Tom'dan çok daha erken vardık.
Avustralya'ya ne zaman vardın?
Ne zaman Fransa'yı ziyaret ettin?
Biz birlikte Boston'a geldik.
Tom ve ben ilk olarak vardık.
Eve taksiyle geldik.
Onlar aynı ülkeden geliyorlar.
Bütün yolu Brezilyadan geldiler.
- Biz henüz orada mıyız?
- Henüz orada değil miyiz?
- Daha gelmedik mi?
Anne ve baban seni almak için buradalar.
- Biz ilk olarak vardık.
- İlk biz ulaştık.
- Onlar buraya 1997 yılında geldiler.
- Onlar buraya 1997'de geldiler.
Vardınız mı?
Onun ataları İrlanda'dan oraya gitti.
Az önce istasyona vardık.
Vardığımız gün bir tatildi.
Tom ve Mary daha gelmediler.
Boston'a geldiğimize pişmanız.
Tom ve Mary aynı zamanda vardılar.
Evine saat kaçta vardın?
Onların hepsi geç geldi.
Biz gelince onlar çok mutlu oldu.
Tom ve Mary aynı zamanda Boston'a geldi.
- Tren yola çıktığı sırada, biz istasyona vardık.
- Biz istasyona vardığımızda, tren henüz ayrılmıştı.
Bazı insanlar arabayla geldi. Diğerleri otobüsle geldi.
Buraya trenle mi yoksa otobüsle mi geldin?
Boston'a otobüsle mi geldin?
Tokyo'ya gelinceye kadar orada yaşadılar.
Arkadaşlarımın gelmesi için yalvarmak zorunda kaldım.
Eve geldiğin yoldan dön.
Sadece bugün geldik.
Buraya arabanla mı geldin?
Biz biraz geç kaldık.
Ne Tom ne de Mary Boston'a geldi.
Tom ve Mary benimle Boston'a geldi.
İngiltere'den bir hafta önce geldiler.
- Oraya saat kaçta vardınız?
- Oraya ne zaman vardın?
- Sen çok erken geldin.
- Çok erken geldin.
- Yangın, itfaiyeciler gelmeden önce yandaki binaya yayılmıştı.
- İtfaiyeciler gelene kadar yangın bitişik binaya sıçramıştı.
- İtfaiyeciler geldiğinde yangın çoktan yandaki binaya geçmişti.
Biz neredeyse oradayız.
Bazı öğrenciler otobüsle geldiler, bazıları da yürüyerek.
- Atalarımız bu ülkeye 150 yıl önce geldi.
- Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldiler.
Annem ve babam gelmeden önce evi temizlemek istiyorum.
Onlar nereden geldi?
Tom ve Mary hava kararmadan önce Boston'a vardılar.
Tren giderken istasyona vardık.
Çin'e ne zaman vardın?
Biz dinlenmek için buraya geldik.
Sen Avustralyalı mısın?
Avustralya'ya ne zaman geldin?
Oraya Tom'dan önce vardın.
Biz ofise zamanında vardık.
Buraya ne zaman geldin?
Sen en son geldin.
Bizim geldiğimiz aynı günde Japonya'dan ayrıldı.
Tokyo'ya gelmeden önce on yıldır Osaka'da yaşıyorduk.
- Neden Japonya'ya geldin?
- Niçin Japonya'ya geldin?
- Boston'a ne zaman ulaştın?
- Boston'a ne zaman geldin?
Arabalar birbiri ardına oraya vardılar.