Examples of using "потерять" in a sentence and their turkish translations:
Sağlığı kaybetmek para kaybetmekten daha kötüdür.
Seni kaybetmekten korkuyorum.
Senin kaybetmeni istemiyoruz.
Sen benim güvenimi kaybetmeyi göze alıyorsun.
Paranızı kaybetmekten korkuyor musunuz?
evinizi kaybetmeniz
Her şeyini kaybetmenin pençesindeydi
Tom bayılabilir.
- İşimi kaybedebilirim.
- İşimi kaybedebilirdim.
Tom sabrını kaybedebilir.
Tom işini kaybetmekten endişe ediyordu.
Tom her şeyi kaybedebilir.
İtibarını kaybetmek aşağılanmak anlamına gelir.
Mary'yi kaybetmek istemiyorum.
- Tom'u kaybetmek istemiyorum.
- Tom'u kaybetmek istemem.
- İşimi kaybetmek istemiyorum.
- Ben işimi kaybetmek istemiyorum.
İşimi kaybedebilirdim.
Tom Mary'yi kaybetmek istemiyordu.
Başka ne kaybedebilirim?
Ben onu kaybetmek istememiştim.
Seni kaybetmeyi göze alamayız.
bunu aşmıştık, işimi kaybedeceğimi düşündüm
İşimi kaybetmek istemiyorum.
Onu kaybetme riskini almak istemiyorum.
Ben en azından işimi kaybetme konusunda endişeli değilim.
Bir arkadaşı bulmak zor ve kaybetmek kolaydır.
Onu kaybetmek istemedim.
Her şeyi olan biri her şeyi kaybedebilir.
Eski arkadaşını kaybetmenin nasıl hissettirdiğini biliyor musun?
Eğer bunu yaparsam işimi kaybetme riskim var.
Başımı kaybetmemek için kendimi kontrol ediyorum.
- Borç para ver ki arkadaşını kaybedesin.
- Dostunu kaybetmek istiyorsan borç ver.
Her şeye sahip olan biri her şeyi kaybedebilir.
Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor.
Güvenin, kazanılması çok zor ama kaybedilmesi çok kolaydır.
Onu kaybetmek istemedim.
Odaklanmayı ve çalışmayı sürdürmeyi zorlaştırır
Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.
Onu sonsuza kadar kaybetmek yerine, bir arkadaşına karşı sabırlı ol.
Rusça öğrenmesi zor, kaybetmesi kolay ve unutması imkansız.
Sahip olmadığın şeyi kaybetmezsin.
Ben bayılabilirim.
Kaybetmeyi göze alabileceğim bir giysi parçası almalıyım.
Benim bir işim var ve onu kaybetmek istemiyorum.
Bir tane sevdiğim aşık olduğum kadın var, ellerimden kayıp gitmesine izin veremem.
Onları kaybetmek istemiyorum.
Onu kaybetmek istemiyorum.
Onu kaybetmek istemiyorum.
Onları kaybetmek istemedim.
Sadece seni kaybetmek istemiyorum.
Eğer çabuk hareket etmezsek durumun kontrolünü kaybetmeyi göze alırız.
- Savaşta tüm aileni kaybetmenin nasıl olduğunu bilmiyorsun.
- Savaşta tüm aileni yitirmenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Arabamın anahtarını kaybetmen dikkatsizlikti.
Zayıflamak zorundayım, bu yüzden diyetteyim.
O, kilo vermek için spor salonunda uzun saatler geçiriyor.