Examples of using "облаке" in a sentence and their turkish translations:
bir karar destek sistemi kurduk.
Oort bulutundan haberiniz var mı acaba?
Oort bulutunun içerisinde kuyruklu yıldızlar hareketli halde geziyor
bütün kuyruklu yıldızlar Oort bulutunun içerisindeyse
peki bu kadar kuyruklu yıldızın oort bulutunda ne işi var?
Bulutlarda ne zaman yay görünse, ona bakıp yeryüzünde yaşayan bütün canlılarla yaptığım sonsuza dek geçerli antlaşmayı anımsayacağım.
Tanrı şöyle sürdürdü konuşmasını: "Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak."
Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, sizinle ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım: Canlıları yok edecek bir tufan bir daha olmayacak.