Examples of using "надеяться" in a sentence and their turkish translations:
Öyle umut edelim!
Öyle umalım.
Ummayalım.
Haydi hayırlısı!
Bunun işe yaramasını umalım.
Senin yanıldığını umalım.
İnşallah kazanacağız.
Onun olacağını umalım.
Biz en iyisini umalım.
Tom'un evde olduğunu umalım.
Umutlanmak umutsuzluktan iyidir.
Tom'un geleceğini umalım.
Onun tekrar olmayacağını umalım.
Onun olmamasını umalım.
Durumun daha da kötüye gitmemesini umalım.
Bunu hakkında hatalı olduğunu umalım.
Tom'un haklı olduğunu umalım.
İyi sonuçlar umalım.
Onun yeterli olduğunu umalım.
İnşallah haklısındır.
Umarız Tom haklıdır.
Onun geleceğini umalım.
İnşallah yarın varacağız.
İnşallah, bu olmayacak.
- İnşallah Tom'un haberi olmaz.
- Umalım da Tom bunu öğrenmesin.
Hatalı olduğumu umalım.
Onun doğru olduğunu umalım.
Umarım, hiç kimse hasta olmaz.
Umarım, yarın yağmur yağacak.
Tom'un iyi olduğunu umalım.
Umarım Tom beni bekler.
En iyisini umut etmeliyiz.
Umarım, bu bir daha olmayacak.
Bunun tekrar olmamasını umalım.
Umarım, bu akşam yağmur yağmaz.
Bunun o şekilde kalacağını umalım.
ve yolda bir kestirmeyle karşılaşmayı ummaktan başka çare yok.
halk katillerden nasıl medet umabilir
Doğru şeyi yaptığımızı umalım.
Tom'un bir şey bulacağını umalım.
Tom'un gelmeyeceğini umut edelim.
Onun hâlâ çalıştığını umalım.
Bir şey bulduğumuzu umalım.
Umarım, o devam edebilir.
Her şeyin iyi gideceğini umalım.
- İnşallah sağduyu kazanır.
- İnşallah aklıselim hakim olur.
Umarım, Tom bir şey fark etmeyecek.
Bir mucize umabilirim, değil mi?
Yağmur yağmayacağını umalım.
Bunun tamamen doğru olduğunu umalım.
Tom'un onu yapabileceğini umalım.
Tom'un bunu tamir edebileceğini umalım.
İşlerin iyileşeceğini ummaya devam ediyoruz.
Bugün onun değişeceğini umalım.
Umarız Tom onu yapmaz.
Onun son kez olduğunu umalım.
Hayırlısı diyelim yine de.
Umalım da iş o noktaya gelmesin.
Onun buna ihtiyacı olmadığını umalım.
En iyisini umalım ama en kötüsünü bekleyelim.
Umarım Tom fikrini değiştirecek.
İnşallah bugün Tom'u göreceğiz.
Gelecek yılın daha iyi olacağını umalım.
Yarın havanın iyi olmasını umalım.
Tom'un bunu bizim için yapacağını umalım.
Şu aşamada sadece temennide bulunabiliriz.
Bu defa sağduyunun hüküm sürdüğünü umalım.
İşte başlıyoruz. Bunun kötü bir karar olmamasını umalım.
Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.
Onun iyi olduğunu umalım.
Polis bulmadan önce Tom'u bulmayı ümit edelim.
Bunun asla onunla ilgili olmadığını umalım.
Onun iyi olduğunu umalım.
Eğer varsa, Tom'un seçimi kazanmasına dair küçük bir ümit var.
Durumun kontrolden çıkmamasını umut edelim.
Bunu tekrar yapmak zorunda kalmayacağımızı umalım.
O hâlâ köpeğinin canlı bulunabileceği umuduna tutunuyordu.
Biz sadece, hükümetin birliklerini geri çekmeye karar vermesini ümit edebiliriz.
Bunu tekrar yapmak zorunda olmadığımızı umalım.
Biz sadece hükümetin askerlerini çekmeye karar vermesini umabiliriz.
Tom'a vuramazsın ve onun sana geri vurmamasını bekleyemezsin.
Bir şey yanlış giderse onların aramasını umalım.
Yanıldığımı ve Tom'un bunu yardımımız olmadan yapabileceğini umalım.
Peki virüslü marketlere mi gideceğiz? Yoksa paramız kalmadığı için çaresiz bir şekilde devletten medet mi umacağız?
Onun dakikliğine güvenemezsin.
Onun yardımına güvenemezsin.
Tom'un yardımına güvenemezsin.