Examples of using "сработает" in a sentence and their turkish translations:
Bunun işe yarayacağını düşünüyor musun?
Bu işe yarayacak.
Plan işe yarayacak mı?
Plan başarılı olacaktır.
Sanırım bu işe yarayacak.
- Planınız işe yaramayacak.
- Planın işe yaramayacak.
- Bu stratejinin işe yarayacağını düşünüyor musunuz?
- Bu taktiğin işe yarayacağın düşünüyor musun?
Bu işe yaramayacak.
Plan işleyecek.
Kesinlikle işe yarayacak.
Plan işe yaramayacak.
Umarım bu çalışacak.
Belki de o çalışacak.
Bu gerçekten işe yarayacak mı?
Bu gerçekten işe yarayacak mı?
Bunun işe yaramasını umalım.
- Bu işe yaramazsa bana alo de.
- Bu olmazsa beni ara.
Bana bunun işe yarayacağını söyle.
Sana bunun işe yarayacağını söyledim.
Maalesef o çalışmıyor.
Bunun işe yarayacağından şüpheliyim.
Onun işe yarayacağını düşündüm.
Asla çalışmayacak.
Tom'un planının işe yarayacağını düşünüyorum.
- Bence işe yaramayacak.
- Sanırım işe yaramayacak.
- İşlemeyeceğini düşünüyorum.
Ben bu planın işe yarayacağını umuyorum.
Bu işe yarayacak. Biliyorum.
Ben bunun işe yaramayacağını biliyordum.
Onun işe yarayacağını sana söyledim.
Bunun işe yarayacağını gerçekten düşünüyor musun?
Bu planın işe yarayacağından emin misin?
Planının işe yarayacağını sanmıyorum.
ama neden işler yolunda gitmesin ki?
Tom onun işe yarayacağını düşünüyor.
Bunun işe yarayacağından emin misin?
İşe yarayabilir bile.
Bu tıkır tıkır işleyecek.
Bunu işletecek hiçbir yol yoktur.
Bunun işe yarayacağından eminim.
O gelecek sefer işe yarayacak.
Bunun işe yarayacağını düşünüyorum.
Bunun işe yarayacak sanmıyorum.
Onun işe yaramayacağını sanıyorum.
Onun işe yarayacağını sana düşündüren ne?
Bu, başka misk kedilerini uzak tutabilir...
Planının işe yarayacağını sanmıyorum.
Bunun işe yarayacağını gerçekten düşünüyor musun?
O işe yaramaz.
Bunun işe yarayacağını sanmıyorum.
Ben onun işe yaramayacağını biliyordum.
Bunun işe yarayacağından oldukça eminim.
Bu çalışmalı.
Kimse bunun işe yarayacağını söylemedi.
Onların planının başarılı olacağını sanmıyorum.
Korkarım ki planınız işe yaramayacak.
Bunun işe yaramayacağını biliyoruz.
Onun işe yaramayacağını biliyorum.
Ya Tom'un planı işe yaramazsa?
Plan işe yaramazsa ne olacak?
Tom benim planımın işe yaramayacağını söyledi.
Bunun nasıl işe yarayacağı hakkında konuşalım.
Bunun işe yaradığını sanmıyorum.
Bu çalışmayacak.
Bilim adamları deneyin işe yarayacağından emin değildi.
Sana bunun işe yaramayacağını söylemiştim, değil mi?
Korkarım ki planınız işe yaramayacak.
Tom'un planının işe yaramayacağını sana ne düşündürüyor?
Bu en iyi çözüm olmayabilir ama işe yarayacak.
Bunun işe yarayacağını düşünüyorum.
Tom planın işe yaramayacağını hissetti.
Onun işe yaramayacağına oldukça eminim.
- O işe yaramaz.
- O çalışmayacak.
Umarım o çalışır.
Tom'un planı işe yaramaz.
Bu plan işe yaramayacak.
Bu planın başarılı olup olmayacağı henüz görülmemektedir.
Korkarım planın işe yaramayacak.
Bunun işe yarayacağından emin misin?
Bu plan işe yaramazsa, başka bir şey denememiz gerekecek.
O gelecek sefer işe yarayacak.
Bunun işe yarayacağını sanmıyorum.
Motor tam olarak doğru süre boyunca ateşlenmezse Apollo 8
Ama bu yalnızca, hepimiz ciddiye alırsa işe yarar.