Examples of using "кричат" in a sentence and their turkish translations:
Bebekler ağlıyorlar.
Tom ve Mary çığlık atıyorlar.
Neden herkes bağırıyor?
Mary ve Jane bağırıyor.
İnsanlar bana bağırdığında bundan hoşlanmam.
Geri zekalılar her zaman aptalca nedenlerle birbirlerine bağırırlar.
Bebekler aç olduklarında ağlarlar.
Biri Seir'den bana sesleniyor: “Ey gözcü, geceden geriye ne kaldı? Geceden geriye ne kaldı?” Yanıtım şöyle: “Sabah olmak üzere, ama yine gece olacak. Soracaksanız sorun, yine gelin.”