Examples of using "конечном" in a sentence and their turkish translations:
Ve nihayetinde...
Sonuç olarak, haklısın.
Sonunda başardı.
Sonuçta işler değişti.
Sonunda, o, hedefi vurdu.
Günün sonunda, doğru karar verildi.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
köleleştirdiler… ve nihayetinde fethettiler.
Tom sonunda başarılı olacak.
Tom sonunda gerçeği öğrenecek.
Tahminin nihayet gerçek oldu.
Tom'un sonunda bir ameliyata ihtiyacı olacak.
Sorun zamanla kendiliğinden çözülecektir.
O, buna karşın geçmedi.
Sonunda her şeyin iyi olacağını umut ediyorum.
Sonunda bunu bulacağım.
Sonunda Tom'a söylemek zorunda kalacaksın.
- O, nihayet IBM'in başkanı oldu.
- O, sonunda IBM'in başkanı oldu.
Bence sonunda fikrini değiştirebilirsin.
%97'nin bir parçası da olabilirsiniz.
Günün sonunda bu sorumlulukların tümü bize ait.
Ama sonunda, bakır levha gravürleri ve tipo açıklamalarını kullanarak
Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.
Tom'un sonunda ortaya çıkacağından eminim.
Tom yalan söyleyecekti ama baklayı ağzından kaçırmakla sonuçlandırdı.
Çoğu nihayetinde harabeye dönüşecekti.
Genel olarak onun iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Alınacak bir karara son tahlilde akılla değil, duygularla varılır.
Ona güveniyorum, uzun vadede, kaybeden ben olmayacağım.
Toplamda kaç para harcadın?
ancak sahada kalarak saldırıyı yönetti ... ki bu sonuçta başarılı oldu.
Tom nihayet Boston'dan ayrıldı.
Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak.
Sanırım sonunda Tom Mary'yi yeni bir motosiklet almaya izin vermeye ikna edecek.
Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
Sonunda Viking zihniyetiyle ilgili beni etkileyen şey , ölüm karşısındaki meydan okuma değil
Önce seni görmezden gelmeye çalışıyorlar, sonra sana gülmeye başlıyorlar, sonra seninle dövüşüyorlar, sonra sen kazanıyorsun.