Examples of using "избавиться" in a sentence and their turkish translations:
- Bundan kurtulmalısın.
- Bundan kurtulmak zorundasın.
- Bundan kurtulman gerekiyor.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak basit değildir.
Ondan kurtulmak istiyorum.
Bundan kurtulmalısın.
Benden kurtulmaya mı çalışıyorsun?
- Onlardan kurtulmalıyız.
- Onlardan kurtulmamız gerekiyor.
- Ondan kurtulmalıyız.
- Ondan kurtulmamız gerekiyor.
- Ondan kurtulmalıyız.
- Ondan kurtulmamız gerekiyor.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak zordur.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak zor.
Bu sıkıntıdan kurtulmak için,
Bundan kurtulamadım.
Bundan kurtulamazsın.
Onlardan kurtulmak zorunda kalabilirim.
Gaz çıkarmaları gerektiğinde
Kötü alışkanlıklar zor biter.
O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı.
Karıncalardan kurtulmak istiyor.
Ondan kurtulmayı başardım.
Ondan kurtulabilir misin?
Korumalardan kurtulmamız gerekiyor.
Tom'dan kurtulmamız gerekir.
Ondan kurtulmak zorunda mıyız?
Onlardan kurtulmak zorundayız.
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
Tom'dan kurtulmak zorundayız.
Ondan kurtulmalıyız.
Onlardan kurtulmalıyız.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
Onlardan kurtulmalıyız.
Ondan kurtulmalıyız.
Ondan kurtulmalıyız.
Ondan kurtulmalıyız.
Ondan kurtulmak zorundayız.
Ondan kurtulmak zorundayız.
Onlardan nasıl kurtuluruz?
Ondan nasıl kurtuluruz?
Ondan nasıl kurtuluruz?
Tom'dan nasıl kurtulabilirim?
Ondan kurtulmamız gerekiyor.
Bazı alışkanlıkları kırmak zordur.
Benden kurtulmak mı istiyorsun?
Öksürüğümden kurtulamıyorum.
Tırnaklarını yeme alışkanlığından kurtulmalısın.
O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın.
Kendimi bu kötü alışkanlıktan kurtarmaya çalışıyorum.
Sivilcelerimden kurtulamıyorum.
Sigara içme alışkanlığından vazgeçmek zor.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak çok zordur.
O, kitaplarından kurtulmak istiyor.
Ondan kurtulamıyorum.
Öksürüğümden kurtulamıyorum.
Bu sorunu nasıl ortadan kaldırırız?
Bu bitirmek için zor bir alışkanlık.
Tom öksürüğünden kurtulamıyor.
O, arazisini elden çıkarmak istiyor.
Bütün bu eşyalardan kurtulmamız gerek.
Soğuk algınlığından kurtulamıyorum.
Şunu düşünmeden edemedim:
Peki bu kalıplaşmışlığı bozarak
bu durumdan kurtulmanın bire yöntemi ise sadece şu
Keşke sigara içme alışkanlığından vazgeçebilsem.
Bir kez oluşturulan kötü bir alışkanlıktan kurtulmak zordur.
Senin o kötü alışkanlıktan kurtulman gerekir.
Bu soğuk algınlığından kurtulamıyorum.
Egzersiz stresten kurtulmak için en iyi yoldur.
Soğuk algınlıgından kurtulamıyorum.
Tom, "cesetten kurtulmalıyız" dedi.
Ben kendi başıma başarılı şekilde tırnak yemekten vazgeçtim.
Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.
Kötü alışkanlık bir kez oluştu mu, ondan kurtulmak zordur.
Sanırım hamam böceklerinden kurtulmamın tek yolu bu.
Stresten kurtulmak için en iyi yol biraz egzersiz yapmaktır.
Arkadaş olmak kolaydır ama onlardan kurtulmak zordur
Ben bu yıpranmış halıdan kurtulmak zorunda kalacağım
Tom evindeki farelerden kurtulmaya çalışıyor.
Bütün bu şeylerden kurtulmak istiyorum.
Herhangi bir toplumun efsanelerinden tamamen vazgeçebilmesi olası görünmüyor.
- Eğer soğuk algınlığına yakalanırsan, bundan kolay kolay kurtulamazsın.
- Eğer soğuk algınlığına yakalanırsanız, bundan kolay kolay kurtulamazsınız.
Eğer Tom sorunsa belki de ondan kurtulmalısın.
Bu ilaç kas ağrısını rahatlatmaya yardım eder.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
Tom'dan kurtulmamız lazım.
Kendimi horlamaktan nasıl koruyabilirim?
Bir şeyin oldukça doğru olmadığını hissetmeden geçemeyeceğim.
Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
Tom Mary'yi daha önce bir yerde gördüğü hissinden kurtulamadı.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
Bu eski kuralları feshetmeliyiz.
Bu baş ağrısından kurtulamıyorum.
Ben o lanet cümleden kurtulamıyorum!
- Ağrıyı kesmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
- Ağrıyı dindirmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
Ayıların uyuma ve yatma pozisyonları ısınmak veya serinlemek istemelerine bağlıdır.
Tom yanlış bir şey olduğu hissini atlatamadı.
- Bu duygudan kurtulamıyorum.
- Bu hissi üstümden atamıyorum.