Examples of using "зале" in a sentence and their turkish translations:
Onlar spor salonundalar mı?
Salondaki sandalye sayısı 80'dir.
Okuma odasında konuşma.
ne yaşadığımı anlatacağım.
Tom konferans salonunda.
Salonda çok fazla misafir vardı.
Onlar spor salonunda toplandı.
O, bekleme odasında oturuyor.
Tom konferans salonunda oturuyor.
Tom konferans salonunda bekliyor.
Bekleme salonundayım.
Bekleme salonunda bir sürü insan var.
Odadaki tek kadın bendim.
Tom seni konferans salonunda istiyor.
Konferans salonunda yeterli sandalye yok.
Tom dinleyiciler içinde.
Yarım saat içinde seni toplantı odasında göreceğim.
Bütün öğrenciler yemek odasındaydı.
Kulüp üyeleri toplantı salonunda toplandı.
Bu havayı bu odada da hissedebilirsiniz,
Ben toplantı odasında ölü bir hamamböceği buldum.
Tom bir dergi okuyarak bekleme odasında oturdu.
kendisi ben kürsüye çıkmadan önce
Salonda bir tek boş koltuk yoktu.
Bir elektrik kesintisi, salondaki karışıklığa katkıda bulundu.
Tom ve Mary konferans salonundaki masada birbirinin yanında oturdu.
Salondaki soğuk hariç konser iyiydi.
Az önce yemekhanede Tom'a rastladım.
Hakim konuştuğunda, mahkeme salonundaki herkes dinler.
O, toplantı odasında oturuyor.
Salonun zayıf akustiği, dinleyicilerin konserden zevk almalarını ciddi şekilde olumsuz etkiledi.
Tom Mary'ye oturma odasındaki kanepe için ne kadar ödediğini sordu.
Bekleme salonunda bir sürü yolcu var. Burası oldukça havasız ve dar.
Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.
Beni toplantı odasında bekle.
Bekleme salonunda bekleyin.
Şaşırtıcı bir şekilde iki hafta geçti ve mahkemede oturuyordu.