Examples of using "живое" in a sentence and their turkish translations:
O yaşıyor.
Yaşayan her şey bir gün ölecek.
O canlı bir hayal gücüne sahip.
O canlı bir hayal gücüne sahiptir.
O yaşıyor.
- Canını sıktım mı?
- Moralini bozdum mu?
Tom'un çok geniş bir hayal gücü var.
Her duyarlı yaratık şefkati hak ediyor.
- Yeryüzündeki tüm yaşayan şeyler karbon içerirler.
- Yeryüzündeki tüm canlılar karbon içerirler.
Görünen o ki hassas bir noktaya dokunduk.
İsa, Tanrı Yasasının cisimleşmiş halidir.
Yaşayan hiçbir şey havasız yaşayamazdı.
O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da.
Eğer güneş olmasaydı yaşayan her şey ölürdü.
Hiçbir yaratık uzayda yaşayamaz.
Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
Tom'un etkili bir hayal gücü var.
Mary geleceğe gitti ve iklim değişikliğinin dünya üzerindeki tüm yaşamı tahrip ettiğini gördü.