Examples of using "желания" in a sentence and their turkish translations:
- İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- Umarım dileklerin gerçekleşecektir.
Üç dilek hakkın var.
İsteklerinize saygı duyuluyor mu?
Görünüşe göre, dilekleri gerçekleşti.
Onu yapmak istemiyorum.
Oraya gitmek için hiç arzum yok.
Hâlâ başka isteklerin var mı?
Meri arzudan soluk soluğa.
Biz onların isteklerine saygı duymalıyız.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
Canım artık konuşmak istemiyor.
Dans etmek istemiyorum.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
Denemek için hiç arzum yok.
Burada kalma isteğim yok.
- Seninle tartışmak istemiyorum.
- Seninle tartışma isteğim yok.
isteklerine göre davrandığını düşünür
Arzuların ve hayallerin peşinden koşan bir şey.
Seni görmek için can atıyorum.
Ben bir şey yemek için ölüyorum.
Dans, yatay arzunun dikey bir ifadesidir.
Ben gülme arzumu bastıramadım.
Canım yemek pişirmek istemedi.
Tom'un Fransızca çalışma isteği yok.
- Artık o arzuya sahip değilim.
- Artık bende bu istek yok.
Onu öpmek için can atıyordu.
Tom'u öpmek istemiyorum.
Onu yapmak için arzum yok.
Ounu yapmak için herhangi bir arzum yoktu.
Benim daha fazla şeker yeme isteğim yok.
Canım ona doğruyu söylemek istemiyor.
Onu tekrar görmeye ölüyorum.
Kendimi soruları yanıtlıyor gibi hissetmiyorum.
Onu öpmek için isteği yoktu.
Canım Almanca çalışmak istemiyor.
Tom'un Fransızca öğrenme arzusu yoktu.
Bugün canım bir şey yemek istemiyor.
İçeride ne olduğunu öğrenmeye can atıyorum.
Tom'un sinemaya gitmek için hiçbir arzusu yok.
Tom'un Mary'yi öpme arzusu yoktu.
Tom'un Boston'a gitme arzusu yok.
Tom'un ders çalışma isteği yok.
Tom'u öpmek istemedim.
Soğuk bir içecek için ölüyorum.
Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
Herkesin denize yürüyüşe çıkma arzusu var mı?
Tom'un Mary ile tartışma arzusu yoktu.
Tom Mary ile çıkmak istemiyordu.
Canım konuşmak istemiyor.
Bir şeyi istemekle, beklemek tamamen farklı şeylerdir.
Bugün ev ödevi için gerçekten havamda değilim.
Neden bu soruları cevaplamak istemedim?
Tom'un Fransızcayı konuşmayı öğrenme arzusu yok.
Canım TV izlemek istemiyor.
ettiğini ve isteklerimizle arzularımızı nasıl ele geçirdiğini tahmin edebiliriz.
Çok yorgunum. Canım şimdi yürüyüş yapmak istemiyor.
Canım sana yardım etmek istemiyor.
Tom'un bu sabah köpeği ile yürümeyi canı istemiyor.
Pencere açmaktan kaçının; Sırtımda hava akımlarını hissetmek için büyük arzusu yok.
Özellikle oyunu görmek istemiyorum.
Büyük bir şehirde yaşama isteğim yok.
Rızası olmadan ona piyano çaldırdım.