Examples of using "другому" in a sentence and their turkish translations:
değişiyor
O başka bir şekilde ifade edilebilir mi?
sanki biraz daha farklı gibi
Artık işler farklı.
Onu başka bir şekilde söyle.
Bugün her şey farklı.
Eşyalar burada farklı.
Bu farklı olacak.
Artık her şey farklı.
Bir şey bir diğerine yol açtı.
Artık farklı olacak.
Kalbim başkasına ait.
biraz daha farklı bir şekilde çerçevelendi.
farklı davranabilirsiniz.
JC: Yepyeni bir dünya var artık.
Tamamen farklı bir konu için,
Ben çok farklı görünüyorum.
Bana farklı bir şey öğretildi.
Onu başka şekilde ifade edeyim.
Hava bile farklı kokuyordu.
Şimdi her şey daha farklı olacak.
İşler şimdi bütünüyle farklı.
Ancak her şey farklı şekilde sonuçlandı.
Bunu başka birine söyle.
Şimdi işler oldukça farklı.
Bugün işler çok farklı.
Birine yarar ötekine zarar.
O şimdi çok farklı.
Tom başka bir telefonda.
Bunu farklı bir şekilde yapıyorum.
- Bunu söylemenin başka yolu yok.
- Bunu söylemek için başka yol yok.
- Bunu söylemenin başka bir yolu yok.
Hissetme biçimimizi değiştirmeliyiz.
kırmak yerine, ölmeyi seçeceğini biliyorum.
O zaman farklı yaklaşmama izin verin.
meydan okuyabilecek biriyle konuşun.
Bunu başka şekilde ifade edeyim.
Bugün farklı hissediyorum.
Ben bunu öyle görmüyorum.
Birini güçlendiren şey diğerini öldürür.
Bu caddenin başka bir adı vardı.
Bugün sesin farklı gibi geliyor.
Tom, Mary'ye farklı biçimde davrandı.
Bir şeyi farklı yapacak olsan o ne olurdu?
- Bu kez farklı olacak.
- Bu sefer farklı olacak.
- Bu kere farklı olacak.
- Bu defa farklı olacak.
ama çocuklarımızı daha farklı yetiştirirsek,
İkinci kelime, oldukça farklı şekilde öğreniyoruz.
Ama El Cap farklıydı.
Bir şey farklı mı?
Bunun onunla bir ilgisi yok.
Burada işlerin farklı olduğunu biliyorum.
Ömür boyu mutluluk istiyorsan başka birine yardım et.
Bunu başka şekilde yapmayı denemeliyiz.
Tom saçını kestirdikten sonra oldukça farklı görünüyordu.
Tom başka türlü düşündü.
Bu sefer farklı olacak.
Tom farklı göründüğümü söyledi.
Bu biraz farklı olacak.
Diğerleri için bir çukur kazma, onu kendileri kazsınlar.
Keşke şeyler farklı olsa.
Ava giden avlanır.
- Her nasılsa bugün farklı görünüyorsun.
- Her nasılsa, farklı görünüyorsun.
Bu oyun Avustralya'da farklı oynanır.
Tom, bunu farklı bir şekilde yapmayı denememizi önerdi.
bunu anlatırsan belki bana farklı davranırlar."
Cümle doğru ama onu farklı bir biçimde ifade edebilirdim.
O zamanlar farklıydı.
Bu defa onun farklı olmasını istiyorum.
- Günümüz insanları daha değişik düşünüyor.
- Çağımız insanlarının düşünceleri daha farklı.
Farklı olarak ne yapardın?
Bu defa farklı olacağını gerçekten düşündün mü?
mıknatısın bir kutbundan çıkıp diğer kutbuna doğru giderek
İşlerin bu sefer farklı olmasını istiyorum.
Şimdi her şey farklı.
Köpeğimi başka birinin beslemesine asla izin vermem.
Bu mektubu daha önce almış olsaydım, farklı olarak davranırdım.
Gerçek bir arkadaş farklı davranırdı.
Bu kez farklı olacak.
Yaşlandım ve bu yüzden işlere farklı olarak bakmaya başladım.
Tom'un farklı bir görüşü var.
Tom bunu farklı olarak yapardı.
Ben bunu farklı yapardım.
Kadın onu başka bir erkek uğruna terk etti.
Senin durum analizinle ilgili aynı fikirde olmadığım için, maalesef aynı görüşte değilim.
İşler o günlerde farklıydı.
Bu sefer farklı olabilir.
Neden bu sefer onun farklı olacağını düşündüğümü bilmiyorum.
Neden işler artık farklı?
Tom bunu farklı bir şekilde görür.
Senin yerinde olsam, farklı hareket ederim.
Bunu başka nasıl açıklayacağımı bilmiyorum.
Ben onun başka nasıl söyleneceğini bilmiyorum.
Şakacıktan öldürdüğün sincap ciddi olarak ölür.
Bu sefer farklı.
Ben şimdi hayata eskisinden daha farklı bakıyorum.
Bunu farklı bir şekilde yapardım.
Gözlük takınca çok farklı görünüyorsun.
Bunu istemiyorsan onu başka birine vereceğim.