Examples of using "допоздна" in a sentence and their turkish translations:
Çok geç kalmayın.
Tom geç kaldı.
Gece geç saatlere kadar yatmadım.
Geç vakitlere kadar çalışmaya alışkınım.
O, gece geç saatlere kadar çalıştı.
Tom geç saatlere kadar kaldı.
O, gece geç saatlere kadar oturdu.
Tom geç vakitlere kadar çalışıyor.
İşle ilgili yatmadım.
Geç saatlere kadar çalışıyorum.
Her gece geç saatlere kadar kalma.
Geç saatlere kadar çalıştığını düşündüm.
Bu gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalacaksın.
O, gece geç saatlere kadar yatmaz.
Tom genellikle gece geç saatlere kadar yatmaz.
Tom genellikle gece geç saatlere kadar kalır.
Bu gece geç saatlere kadar ayakta kalma.
Geç saatlere kadar yatmadı.
O genellikle geç saatlere kadar çalışıyor mu?
Tom sık sık geç saatlere kadar dışarıda kalır.
Tom gece geç saatlere kadar ayakta kalmaya alışkındır.
Genellikle geç saatlere kadar uyanık kalırım.
Bu gece geç saatlere kadar çalışıyorum.
Geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldım.
Bu gece geç saatlere kadar çalışıyor musun?
Dün gece geç saatlere kadar uyumadım.
- Gece geç saatlere kadar kalmaya alışkın değilim.
- Gece geç saatlere kadar uyanık kalmaya alışkın değilim.
Hırsız gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkın.
O, dün gece geç saatlere kadar uyumadı.
Dün Tom geç vakte kadar çalıştı.
Geç saatlere kadar çalışmaya alıştık.
Ben gece geç saatlere kadar onunla konuştum.
Tom gece geç saatlere kadar ayakta kalma alışkanlığında.
Ben gece geç saatlere kadar yatmam.
Dün geç saatlere kadar çalışmak zorundaydım.
O, sık sık gece geç saatlere kadar oturur.
Geç saatlere kadar kaldı ve fazla mesai yaptı.
Dün gece bir roman okuyarak geç saatlere kadar yatmadım.
Çok geç saatlere kadar ayakta kalma. Yarın okul günü.
Biz Tom'a geç saatlere kadar dışarıda kalmamasını söyledik.
Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı.
Adamlar gece geç saatlere kadar iskambil oynayıp içtiler.
Tom bana geç saatlere kadar çalışmak zorunda olduğunu söyledi.
Yarın sabah geç saatlere kadar uyuyabilirsin.
Dün gece çok geç saatlere kadar ayakta kalmamalıydım.
Bu gece geç saatlere kadar çalışıyorsun, değil mi?
Tom gece geç saatlere kadar çalıştı.
Tatlım, üzgünüm. Ben bu gece yine geç vakte kadar çalışmak zorundayım.
Banka cuma günleri geç kapanır.
Gece geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.
Tom randevumuzu iptal etti. Geç saatlere kadar çalışması gerektiğini söyledi.
Tom bana bugün geç saatlere kadar çalışmamın bir sakıncası olup olmadığını sordu?
Tom genellikle gece geç saatlerde dışarı kalmaz.
Geç saatlere kadar çalışmak istemedim ama patron bana çalışmak zorunda olduğumu söyledi.
Tom'un ebeveynlerinin Tom'a hafta sonlarında geç saatlere kadar dışarıda kalmasına izin verdiklerini bilmiyordum.
Tom'un dün gece geç saatlere kadar çalıştığını duydum. Doğru mudur?
Tom Mary'ye eve çok geç saatlerde geleceğinden dolayı beklememesini söyledi.
Tom ve Mary hâlâ ofislerindeler. İkisi de bugün geç vakte kadar çalışmayı planlıyorlar.
Tom'un ebeveynleri gece geç saatlere kadar onun dışarıda kalmasına izin verdi.
Tom Mary'ye gece geç saatlere kadar dışarıda kalmamasını tavsiye etti.
Tom'a geceleri geç vakitte dışarıda kalmamasını tavsiye ettim.
Tom geç saatlere kadar çalışmak istemediğini söyledi.
Tom gece geç saatlere kadar dışarıda kaldığında bundan hoşlanmam.
Tom gece geç saatlere kadar odasında müzik dinledi.
Tom'a gece geç saatlere kadar dışarıda kalmamasını söyledim.
"Dün gece ne zaman yatmaya gittin?" "Dörtte." "Ne? o kadar geç saatlere kadar ne yapıyordun?" "Eski erkek arkadaşımla telefonda konuşuyordum."