Examples of using "джентльмен" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir centilmensin.
Sen gerçek bir beyefendisin.
O bir beyefendi.
Tom bir beyefendi.
- O, mükemmel bir centilmendir.
- O mükemmel bir beyefendi.
O, beyefendi değil.
O gerçek bir centilmen.
- Tom gerçek bir centilmen.
- Tom gerçek bir beyefendi.
Tom bir beyefendi değil.
O, bir beyefendidir.
Tom bir beyefendi gibi davrandı.
Bu beyefendi benim bir tanıdığım.
O, kibar biri olmaktan çok uzak.
O hiç centilmen değil.
Beyefendi hanımın elini öptü.
O tam bir beyefendidir.
O, her bakımdan bir beyefendidir.
O her konuda gerçek bir centilmendir.
Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.
Lütfen bir İngiliz beyefendisi gibi davran.
Burada sizi görmek isteyen bir beyefendi var.
O bir beyefendiden başka her şeydir.
Bir beyefendi öyle bir şeyi asla yapmazdı.
Beyefendi eldivenlerini ve silindir şapkasını çıkardı.
Seni görmek isteyen bir beyefendi var.
Tom mükemmel bir beyefendi gibi davrandı.
O bir beyefendi. O böyle bir şey söylemiş olamaz.
O beyefendi geçimini sağlamak için ne işle meşgul?
Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
Gerçek bir beyefendi asla arkadaşlarına ihanet etmez.
Bir beyefendi gibi giyinir ancak bir şaklaban gibi konuşur ve hareket eder.
Bir beyefendi nasıl banjo çalacağını bilen ve bilmeyen biridir.
Bir beyefendi diğerlerine karşı her zaman kibardır.