Examples of using "настоящий" in a sentence and their turkish translations:
Tom gerçek bir uzman.
O gerçek bir uzman.
Sen gerçek bir dostsun.
Gerçekten bir meleksin.
Sen gerçek bir beyefendisin.
Bu elmas gerçek mi?
Sen gerçek bir savaşçısın.
Sen gerçek bir vatanseversin.
Bu gerçek bir elmas değil.
İnciler gerçek mi yoksa sahte mi?
Tam bir erkek.
Elmas gerçek gibi görünüyor.
- Şeytana pabucunu ters giydirir bu adam.
- Tilki gibi kurnazdır o.
O gerçek bir centilmen.
Tom gerçek bir erkek.
O erkek bir adam.
Tom gerçek bir kovboy.
O gerçek bir dost.
Tom gerçek bir arkadaştır.
Bu gerçek ipek mi?
Tom gerçek bir bilim adamıdır.
O başarılı bir sanatçı.
- Tom gerçek bir centilmen.
- Tom gerçek bir beyefendi.
- Tom gerçek bir sanatçıdır.
- Tom gerçek bir ressamdır.
O gerçekten bencil.
Tom gerçek bir uzman.
O gerçek bir uzman.
O gerçek bir uzman.
Mary gerçek bir uzman.
Bu gerçek bir karışıklık.
Tom gerçek bir lider.
Bu gerçek bir sürpriz.
- Tom gerçek bir profesyonel.
- Tom gerçek bir profesyoneldir.
Sen gerçek bir kahramansın.
Tom gerçek kahraman.
Bu gerçek bir atılım.
Tom gerçek bir savaşçıdır.
O gerçek ırkçı.
- Tom gerçek bir vatanseverdir.
- Tom gerçek bir yurtsever.
Bu gerçek bir şaheser.
Gerçek bir arkadaş bana yardım ederdi.
Bir savaşçı olduğunuzu söylüyorlar.
Bu gerçek bir insan kafatası.
Tom'un gerçek bir yeteneği var.
Twitter, gerçek bir arkadaş değildir.
Elmas saf görünüyor.
Bu elmas gerçek değil.
Tom gerçek bir savaşçı değil.
Sen benim gerçek arkadaşımsın!
Bu ilginç bir meydan okuma olacak.
Gerçek bir arkadaş büyük bir hazinedir.
Bu mesele gerçek bir sorundur.
Bu senfoni gerçek bir şaheser.
Gerçek bir arkadaş yardımcı olurdu.
Gerçek bir arkadaş farklı davranırdı.
Tom'un dairesi gerçek bir mezbelelik.
Sen gerçek ırkçısın.
Onu söylediğin için gerçek bir ırkçısın.
Sağ ol, Tom. Sen gerçek bir dostsun.
Tom benim tek gerçek arkadaşım.
Bizim oturma odasında gerçek bir şömine var.
Gerçek bir arkadaş sana gerçeği anlatır.
O benim tek gerçek arkadaşım.
Bu elmas gerçek mi yoksa sahte mi?
Bu gerçek elmas değil, değil mi?
Bu Tom'un gerçek aksanı değil.
Gerçek bir arkadaş böyle bir şey söylemezdi.
Onu ortaya attığın için gerçek bir ırkçısın.
ama asıl başarı burada gelecekti
Gerçek bir bilim adamı öyle düşünmezdi.
O gerçek bir Müslüman
Gerçek bir dost bize gerçeği söylerdi.
Tom gerçek bir becerikli işçi.
O onu söylediği için gerçek bir ırkçı.
Gerçekten bir başyapıt.
O, gerçek bir kişi.
Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
Onun gerçek bir elmas olduğunu sanmıyorum.
Gerçek arkadaş hareket etmene yardım edecek biridir.
Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.
Hangisi gerçek?
Gerçek bir beyefendi asla arkadaşlarına ihanet etmez.
Tom Mary'ye gerçek telefon numarasını vermedi.
- Hava gün boyu nemli ve soğuktu, tam bir güz günüydü yani.
- Rutubetli ve soğuk bir gündü; klâsik bir sonbahar günü işte.
Sen benim tek gerçek dostumsun.
Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor
Şimdiye dek 14 dilde çalıştık,
zeka demişken asıl zeka ürünü karıncaların yuvaları
- Tam bir sanatçısın.
- Sen iyi bir sanatçısın.
Bu gerçek bir elmas olamaz.