Translation of "детства" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "детства" in a sentence and their turkish translations:

потеряв друга детства

bir çocukluk arkadaşımı,

Том - друг детства.

Tom bir çocukluk arkadaşıdır.

привитых мне с детства.

bilgileri zihnimden silmeye çalışıyorum.

Я друг детства Тома.

Ben Tom'un çocukluk arkadaşıyım.

"Друзья детства" меня пугают.

"Çocukluk arkadaşları" beni korkutuyor.

- Какое твоё любимое воспоминание детства?
- Какое у тебя лучшее воспоминание детства?
- Какое у тебя лучшее воспоминание из детства?
- Какое у вас лучшее воспоминание детства?
- Какое у вас лучшее воспоминание из детства?

- En sevdiğin çocukluk anın nedir?
- En sevdiğiniz çocukluk anınız nedir?

- Она знает его с детства.
- Она знакома с ним с детства.

Onu çocukluğundan beri tanır.

Мы с ним друзья детства.

Ben ve o çocukluk arkadaşıyız.

Я знал Джима с детства.

Çocukluğumuzdan beri Jim'i tanıyorum.

Я знаю Джима с детства.

Ben, çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.

Том живёт здесь с детства.

Tom çocukluğundan beri burada yaşıyor.

У меня это с детства.

Çocukluğumdan beri buna sahibim.

Я знаю Тома с детства.

Çocukluğundan beri Tom'u tanıyorum.

Мы с Томом друзья детства.

Tom ve ben çocukluk arkadaşıyız.

Я занимаюсь этим с детства.

Ben bunu çocukluğumdan beri yapıyorum.

Я живу здесь с детства.

Çocukluğumdan beri burada yaşıyorum.

Да, мы дружим с детства.

Evet, biz çocukluğumuzdan beri arkadaşız.

Я знаю её с детства.

Onu çocukluğumdan beri tanırım.

Я занимался карате с детства.

Çocukluğumdan beri karate yapıyorum.

Я его с детства знаю.

Çocukluğumdan beri onu tanıyorum.

Том знал Мэри с детства.

Tom çocukluklarından beri Mary'yi tanıyor.

Том знает Мэри с детства.

Tom Mary'yi çocukluğundan beri tanımaktadır.

Я с детства не плакал.

Çocukluğumdan beri ağlamadım.

- Он и я были друзьями с детства.
- Мы с ним друзья с детства.

Ben ve o çocukluğumuzdan beri arkadaşız.

это было навязано нам с детства

çocukluğumuzdan beri bu bize empoze edildi

Мы знаем друг друга с детства.

Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanırız.

Я не болел с самого детства.

Çocukluğumdan sonra bir daha hiç hasta olmadım.

Том и Мэри дружат с детства.

Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar.

Том - один из друзей детства Мэри.

Tom, Mary'nin çocukluk arkadaşlarından biridir.

Мы с Томом дружим с детства.

Çocukluğumdan beri Tom'la arkadaşız.

Я с детства умел это делать.

Çocukluğumdan beri onu nasıl yapacağımı biliyordum.

но то, что мы знали с детства

ama bizim çocukluğumuzdan beri bildiğimiz şey ne

С раннего детства он мечтал писать рассказы.

İlk çocukluğumuzdan beri o hikayeler yazmayı hayal etti.

Я знаю её с самого её детства.

Çocukluğundan beri onu tanıyorum.

Том влюбился в Мэри — свою подругу детства.

Tom çocukluk arkadaşı olan Mary'ye âşık oldu.

Мы с ним с детства были друзьями.

Onunla çocukluğumuzdan beri arkadaşız.

Боязнь темноты — это у меня с детства.

Karanlık korkusu bende çocukluktan beri var.

- Я знаю Тома с детства.
- Я знаком с Томом с детства.
- Я знаю Тома с детских лет.

Tom'u çocukluktan beri bilirim

так что это была лучшая игра нашего детства

yani çocukluğumuzun en güzel oyunu buydu

Первые 40 лет детства — самые сложные в жизни.

Çocukluğun ilk kırk yılı en zorudur.

но вы точно помните эту сцену из своего детства

ama mutlaka çocukluğunuzdan şu sahneyi hatırlarsınız

Эта фотография возвращает меня обратно в дни моего детства.

Fotoğraf beni çocukluk günlerime geri götürüyor.

Тебе меня не победить. Я играю в теннис с детства.

Tom beni yenemezsin.Küçükten beri tenis oynarım.

Том с самого раннего детства знал, что хочет быть полицейским?

Tom, onun çocukluğundan beri, bir polis olmayı istediğini biliyordu.

Глядя на эту картину, я не могу не вспоминать своего детства.

Çocukluğumu hatırlamadan bu resmi göremiyorum.

- Я знаю Тома с детства.
- Я знаю Тома с детских лет.

Tom'u çocukluktan beri bilirim

Том, Мэри, Джон и Элис — друзья. Они знают друг друга с детства.

Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.

- Джон с детства собирает марки.
- Джон собирает марки с тех пор, как он был ещё ребёнком.

Çocukluğundan beri, John pullar toplamaktadır.