Examples of using "гарантии" in a sentence and their turkish translations:
Bu televizyonun iki yıllık bir garantisi var.
Sorun şu ki bu tarafta da su bulunduğunun garantisi yok.
Sorun şu ki bu tarafta da su bulunduğunun garantisi yok.
Ürünlerimize bir yıllığına garanti veriyoruz.
Mary'nin çamaşır makinesi, garantinin bitmesinden bir hafta sonra bozuldu.