Examples of using "выходит" in a sentence and their turkish translations:
Kitabın ne zaman yayımlanacak?
Dergi her hafta çıkar.
O, evin dışına fazla çıkmaz.
Bu dergi aylık olarak yayımlanmaktadır.
O nadiren dışarı gider.
Tom nadiren dışarı gider.
Zorla öne geçmeye çalışıyor.
Nancy trenden iniyor.
Tom'un kızı evleniyor.
Dergi ne zaman çıkar?
Oshtylech öbür gün evleniyor.
Tom bıkkın oluyor.
Bu dergi, her ay yayınlanır.
Kız kardeşim evleniyor.
Tom artık nadiren dışarıya çıkıyor.
Emekli oluyor.
Babam her sabah yürüyüş için dışarı çıkar.
Tom her sabah yürüyüşe çıkıyor.
Bu program, iki haftada bir yayınlanır.
volkanlardan çıkıyor?
Mary kolaylıkla öfkelenir.
Kim evleniyor?
İşler çığırından çıkıyor.
İşler kontrolden çıkıyor.
Evimiz nehre bakmaktadır.
Enflasyon kontrolden çıkıyor.
O nadiren dışarı gider.
Bu sonbahar evleniyor.
Tom kolaylıkla sinirleniyor.
Tom neredeyse evden hiç ayrılmaz.
Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.
Tom hiç evinden ayrılmaz mı?
Sorun benim alanımın dışındadır.
O, gelecek bahar emekli olur.
Odam bahçeye bakar.
Kızım haziran ayında evlenecek.
Evim işlek bir caddeye bakmaktadır.
Gece, içmek için dışarı çıkar.
- Dergi iki ayda bir yayınlanıyor.
- Dergi iki ayda bir çıkıyor.
Büyük pencere bahçeye bakıyor.
Tom çok kolayca kızar.
Tom önümüzdeki bahar emekli olacak.
yahu birisi de çıkıp bu ergenekon
Ölünün kırkının çıkması İslami bir gelenek değildir
Cebinden 5 cent değerinde bir jeton çıkıyor
O, evlenecek tip değil.
Bazen sebepsiz yere sinirleniyor.
O, her zaman saat yedide evden ayrılır.
Bu pandemi, ulusal sınırları aştı.
Baban ofisinden ne zaman ayrılır?
O, pazar günleri nadiren dışarı çıkar.
O onunla parası için mi evleniyor?
En büyük yatak odası güneye bakıyor.
Tom genellikle saat yedide evden ayrılır.
Yirmi beş yaşında olduğu için evlendi.
Evrim teorisi benim hayal kapsamını aşar.
Tom gelecek yıl emekli oluyor olacak.
Bu ansiklopedi aylık parçalar halinde yayınlanır.
Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır
Tom her türlü havada koşmaya gider.
Tom pazartesi günü nadiren dışarı çıkar.
İngiltere, Avrupa Birliği'ni terk ediyor.
Tom gelecek sene emekli olacak.
Tom her zaman evden yediden önce ayrılır.
Kuzenim yarın evleniyor.
Cinsiyetle iklimin bağlantısı negatif etkilerin ve güçlü çözümlerin
içlerinden bir tanesi de çıkıp isyan etmiyor yahu
O kolayca kontrolünü kaybeder.
Gelecek ay onun evleneceğini duyuyorum.
Tom hava karardıktan sonra nadiren dışarıya çıkar.
Mary önce makyaj yapmadan asla evden ayrılmaz.
Tom emekli oluyor.
Hiç kimse bu tür havada dışarı gitmez.
O program iki haftada bir yayınlanır.
- O, nadiren, kırk yılda bir, karanlık çöktükten sonra dışarı çıkar.
- Karanlıktan sonra nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.
Kız kardeşim eski sınıf arkadaşlarından biriyle evleniyor.
bu sefer ki durağı bir aktrist le evleniyor
Arkadaşım evden sigarasız çıkmaz.
Tom'un çalışma odası arka bahçeye bakıyor.
Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.
sadece algı mesafemizin ötesine geçtiği için
işte içerisi akışkan olduğu için çıktığı nokta ile
O kolayca kontrolünü kaybeder.
Trenim saat altıda hareket ediyor, oraya saat onda varıyor.
Tom karanlıktan sonra neredeyse hiç dışarı çıkmaz.
Tom her gün yürüyüşe çıkar.
Bu şarkıyı iki gündür kafama taktım.
Julia gözlerini ve burnunu ovalar, gülü alır, odadan çıkar.
Her İlkbaharda nehir burada taşar.
Kızım haziranda evleniyor.
sonra birileri çıkıp sözde Ermeni soykırımı var dediğinde
Tom'un odadan ayrıldığını gördüm.
O şarkıyı kafamdan atamıyorum.
Ablam her gün koşuya gider.
Mary asla başörtüsü olmadan evi terk etmez.
- Tom öfkesini kolayca kaybeden kişi türü değildir.
- Tom çabuk öfkeye kapılan türden bir insan değildir.
Bir çocuğun çevresini anlamaya çalışmasındaki sonsuz merakı görüyorum; yani daha iyi bir toplum için hâlâ umut var demektir.