Examples of using "высокие" in a sentence and their turkish translations:
Dalgalar bugün yüksek.
yüksek dağların
Fiyatlar yüksek.
Dalgalar yüksek.
Ağaçlar uzun.
Onlar uzun boylu mu?
Fiyatlar fazla yüksek.
Çoğu basketbolcular uzun boyludur.
Vergiler çok yüksek.
Zürafalar çok uzundur.
Fiyatlar bu günlerde yüksek.
Fiyatlar Brezilya'da yüksek.
Çoğu basketbol oyuncusu çok uzundur.
Yüksek beklentilerimiz var.
Tom'un yüksek elmacık kemikleri var.
- Bütün Kanadalılar uzun boylu değil.
- Kanadalıların hepsi uzun değil.
Bu mağazada fiyatlar çok yüksektir.
TT: (Tiz ve pes sesler çıkarıyor)
Onun ailesindeki herkes uzundur.
O en iyi derecelere sahiptir.
Tom'un yüksek manevi standartları var.
Uzun boylu ağaçlar bir sürü rüzgar yakalar.
Mary sık sık yüksek topuklu giyer.
- Biz çok yüksek standartlara sahibiz.
- Bizim çok yüksek standartlarımız var.
Tom'un çok yüksek beklentileri var.
Yüksek vergiler ekonomik büyümeyi engelliyor.
Yüksek fiyatlardan şikayetçi olan bir sürü ev kadını vardır.
Senin için yüksek umutlarımız var.
Bizim enerji faturaları son derece yüksek.
Hollandalılar dünyanın en uzun boylu halkıdır.
O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
Pamir'de yüksek ve güzel dağlar vardır.
Kırmızı spor arabalarının sahipleri daha yüksek sigorta oranları öder.
Buradaki fiyatlar biraz yüksek.
Fiyatlar hâlâ yüksek.
Uzun boylu, uzun siyah saçlı güzel kadınları severim.
Ne kadar uzunsun!
yeterince cesur kefalet karşıtlarımız var,
Standartları da çok yüksek. Bu erkeğin çağrısında özel bir şeyler var.
metabolizmaları hızlı olduğu için yüksek besin ihtiyaçları vardır
Uzun boylu musun?
Bugünün ev hanımları, yüksek fiyatlardan şikayet etmekten başka hiçbir şey yapmıyor.
Deveciyle görüşen kapısını yüksek açmalı.
Dağlarımız gerçekten çok yüksek değil. Seninkiler çok daha büyük.
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
Tom bir yerde kısa insanların uzun insanlardan daha fazla uykuya ihtiyacı olduğunu okudu.
Fiyatların çok yüksek olduğunu düşündüğü için, Tom o mağazada hiçbir şey satın almadı.
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
Sen çok uzun boylusun.
Çok uzunsun.
Çok uzunsun.
Sular öyle yükseldi ki, yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı.