Examples of using "Крыша" in a sentence and their turkish translations:
Çatı içeriye yağmur sızdırıyor.
Çatı çökmek üzere.
Evin çatısı kırmızı.
Çatı çok alçak.
Evimin çatısı kırmızıdır.
Çatı, karın ağırlığı altında çöktü.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
Çatı katı dayanıklı ve su geçirmez.
Sen misketlerini kaybediyorsun.
Evimizin çatısı akıyor.
Çatı metal levha ile kaplıdır.
O delirdi.
Sen kaçıksın!
Çatı mutlaka tamir edilmeli.
Kilisenin çatısının onarıma ihtiyacı var.
Bu evin kırmızı bir çatısı var.
Bu evin yeşil bir çatısı var.
Yağmur yağınca çatı sızdırıyor.
Çatın ne kadar süredir sızdırıyor?
Tom'un evinin kırmızı çatısı var.
Bu binanın yeşil bir çatısı var.
sadece bir çatıdan ibaret değildir.
Her yağmur yağdığında çatı sızdırır.
Delirdin mi?
Korkuyorum.
Her yağmur yağışında çatı sızar.
Çatısı kırmızı olan bir ev gördüm.
Yaşamak için yiyecek, giyecek ve bir eve ihtiyacımız var.
Onlar deliriyorlar.
Tom deliriyor.
Tom çıldırdı.
Burada kalamayız. Çatı çökmek üzere.
- Başımı sokacak bir evim olduğuna memnun oldum.
- Oturacak bir yerim olduğu için memnunum.
Tom'un evi yeşil bir çatıya sahiptir.
O, Justin Trudeau'ya aşık oldu.
O, o kadar güçlü bir patlamaydı ki çatı savruldu.
Oturacak bir yerim olduğu için memnunum.
Çıldırdın mı?
Herkes çıldırdı.
- Benim deli olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben deli miyim?