Examples of using "берёте" in a sentence and their turkish translations:
İpuçları kabul ediyor musun?
Evimi boyamak için ne kadar ücret istiyorsunuz?
Eve iş götürür müsün?
Bu kütüphaneden kitap ödünç alıyor musun?
Senin Fransızca dersleri aldığını duydum.
Sen hediye kabul etmiyorsun.
Tom'un arabasını sık sık mı ödünç alıyorsun?
Sence Tom senin anahtarları aldığını gördü mü?