Examples of using "берёт" in a sentence and their turkish translations:
O, bugün bir günlük izin alıyor.
Tom birkaç gün izne çıkıyor.
- Altın paslanmaz.
- Altını pas almaz.
Tom bugün bir günlük izin alıyor.
Tom her zaman telefonuna cevap verir.
Tom tatil yapmaz.
Belediye başkanının rüşvet aldığı söyleniyor.
O şeker yerine bal alır.
Tom özel Fransızca dersleri alıyor.
Gemi limana doğru yöneldi.
Bu nehrin kaynağı nerede?
Tom, Mary ile görüşüyor.
Hangi taraf kazanıyor?
Hikaye ta en baştan,
- Yoga, Hindistan'dan gelir.
- Yoga, Hindistan kökenlidir.
Tom piyano dersleri alıyor.
Tom ne kadar sıklıkta Fransızca dersleri alır?
Tom sık sık benden kitaplar ödünç alır.
Tom fotoğraf makinesini hep yanında taşır.
O, özel piyano dersleri alır.
Bunun sorumluluğunu kim üstleniyor?
Koşmak için köpek para almaz.
Tom bu yıl tatile çıkmıyor.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
Her zaman seni işe alan insanlardan daha zeki ol.
Julia bir ayna alır ve gözlerinin önüne tutar.
Tom, haftada iki kez tepinme dansı dersleri alır.
Haftada bir kez piyano dersleri alır.
Tom haftada bir kez piyano dersleri alır.
Her gün, erkek kardeşim kütüphaneden yeni bir kitap ödünç alır.
Tom telefonuna cevap vermiyor.
Erkek kardeşim her gün kütüphaneden yeni bir kitap çıkarır.
ilaç arabasına gidiyor, ilacı alıyor ve hastanın yatağına yöneliyor.
Tom çok büyük bir risk alıyor.
Tom haftada üç kez piyano dersleri alır.
Kız kardeşim haftada iki gün piyano dersleri alır.
Julia gözlerini ve burnunu ovalar, gülü alır, odadan çıkar.
Onun nasıl zaman bulacağını bilmiyorum.
Nasıl vakit buluyor bilmiyorum.
O, müzisyenlik ve dansçılık dersleri alıyor; yüzme ve tenis derslerini saymıyorum.
Julius çantadan bir elma çıkarır, Marcus'a döner: "İşte senin elman, Marcus"
Mary telefonuna cevap vermiyor.
Hiç kimse onun onu aldığını görmedi.
Hiç kimse onun onu aldığını görmedi.
Tom cep telefonunu yanıtlamıyor.
O başkaları hakkında asla kötü konuşmamayı kural haline getirmektedir.
O, telefonuna cevap vermiyor.
Tom telefonuna yanıt vermiyor.
Şans cesurdan yanadır.