Examples of using "абсолютно" in a sentence and their turkish translations:
Kesinlikle eminim!
Sen kesinlikle haklısın!
oldukça farklı
ve kesinlikle ama kesinlikle kimse orda yaşam kuramayacak
Evet. Çok haklısın.
"Ciddi misin?" "Ben kesinlikle ciddiyim."
Kesinlikle korkacak hiçbir şeyin yok.
Kesinlikle haklısın.
Şu ikisi tam olarak birbirine benziyor.
O oldukça saçma.
Kesinlikle doğrusun.
Tom çırılçıplak.
Tom kesinlikle hatasız.
- Sen bütünüyle cahilsin.
- Zırcahilsin.
Tamamen normal.
Tom kesinlikle sakin.
Bu kesinlikle gerekli mi?
Kesinlikle yanılıyorsun.
Bu kesinlikle saçma bir fikir.
O tamamen deli.
Yasa oldukça açık.
Ben tamamen sağlıklıyım.
Bu tamamen güvenlidir.
Tom kesinlikle masumdur.
Ben bütünüyle ciddiyim.
Ondan kesinlikle emin misin?
bu tamamen Şaman inancıdır
Tamamen haklıydın.
Bu sözlük tamamen yararsız.
Tom kesinlikle sessizdi.
Şu anda tamamen ciddiyim.
Tom kesinlikle hatasızdı.
Kesinlikle haklıydım.
Ben tamamen dürüst olacağım.
Bu çok açık bir şey.
- O tamamen kesin değildir.
- Bu tamamen doğru değil.
Sen tamamen sağlıklısın.
Endişe etme, tamamen güvenli.
Onun karakteri hakkında kesinlikle haklısın.
Bu kesinlikle hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Kesinlikle haklısın.
- Sen kesinlikle haklısın!
psikolojik güven ortamı olması son derece elzemdir.
Bu konuda oldukça emin misin?
Temelde, kesinlikle haklısın.
O kesinlikle doğru.
Çocuklarımın hepsinin sağlık durumu iyi.
Bunlar tamamen farklı düşünceler.
Bence kesinlikle haklısın.
Ben kesinlikle hiçbir şey bilmiyorum
Bu konuda kesinlikle emin misiniz?
Tom kesinlikle hiçbir şey yapmadı.
Kesinlikle her şeyi bilmek istiyorum.
Kesinlikle emin olmalıyız.
Onlarda tam bir otoriteye saygı eksikliği var.
Altına imzamı atarım.
Ben kesinlikle hiçbir şey anlamıyorum.
Hava raporu tamamen yanlıştı.
Onun nasihatı hiç yardımcı olmadı.
Tom'un onunla kesinlikle ilgisi yoktu.
Bence Tom kesinlikle haklı.
Aslında bu tamamen kötülüktür.
- O tamamen yanlış.
- Bu tamamen yanlış.
O kesinlikle mümkün değil.
Bu bir keçi ve bu kesinlikle normaldir.
Onun yeteneğine her türlü güveniyorum.
O tamamen normal.
Bu tamamen delice.
Kesinlikle saçma.
- Kesinlikle!
- Mutlaka!
Bu benim için tamamen yeni bir deneyim.
Resmen kafayı sıyırmışlar!
Ancak Covid-19 bunu tersine çeviriyor.
O, kesinlikle doğru.
Tom kesinlikle haklı.
Tom kesinlikle kendinden emindi.
Bizim kesinlikle ortak bir şeyimiz yok.
Söylediğin kesinlikle yanlış.
Bu arada, İngilizcem kesinlikle ümit vaat etmiyor.
Bu otelin neden 4 yıldızlı olduğu anlaşılır şey değil.
Tamamen katılmıyorum.
Tamamen katılıyorum.
Yapmamız gereken benim için oldukça açık.
herkes kaldırsın bu Zoom u tamam mı? Kesinlikle çok zararlı
Onun kesinlikle diğer insanların duygularına saygısı yok.
Tom'un hatalı olduğundan kesinlikle eminim.
Onun hakkında kesinlikle bir şey bilmiyorum.
buna kesinlikle kafayı takmış ve kendimi kaptırmış durumdayım.
Tom'un Fransızca konuşamadığından oldukça eminim.
Tamamen unuttum.
Kesinlikle on dolar ödemeye niyetim yok.
Ve görebileceğiniz gibi kesinlikle normal durumdalar.
yepyeni bir fizik anlayışının ve evrendeki yerimizi algılamanın
Davranışından memnun olmaktan uzağım.
Toplantıda olman kesinlikle gerekli.
Hiçbir iki sözcük anlam bakımından aynı değildir.
Kesinlikle hiçbir risk yok.