Examples of using "Целое" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bir servete mal oluyorlar.
Bir bütünü meydana getiriyordu
Bir bütün parçalardan oluşur.
Bir servete değer.
Bu bir servete mal olmuş olmalı.
O bana servete mal oldu.
Bütün, parçaların toplamından daha büyüktür.
Biz bir olarak hareket ederiz.
Yeni bir tablet bir servete mal olmaktadır.
Bu elmas servet tutar.
Büyükannem bize büyük bir servet bıraktı.
Seni bekleyerek tüm sabahı boşa harcadım.
Tom eşine bir servet bıraktı.
Bu cep telefonu, bir servete mal olur.
Bu araba bana bir servete mal oldu.
Bu kitap bana bir servete mal oldu.
Çocuk yetiştirmek, bir servete mal oluyor.
Tom bir servet harcamış olmalı.
Bu elmas yüzük bir servete mal oluyor.
Tom bir gecede bir servet kaybetti.
Bu ona bir servete mal olmuş olmalı.
Bu sana bir servete mal olmuş olmalı.
İnsan yanılabilir, bütün bir jenerasyonun yanılabileceği gibi.
Reçel için tam bir kova elmayı soymak zorundayım.
Bir şekilde, insanları bir araya getirdi,
Tom üç dakikadan daha az sürede bütün elmayı yedi.
Bu kutuda bir servete değebilen nedir?
Bu bilgisayar satın almak istiyorum ama o bir servete mal olur!
Arabamı tamir ettirmem bana bir servete mal oldu.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.