Examples of using "Получите" in a sentence and their turkish translations:
Buyurun imzalayın!
İste ve alacaksın.
Paranı alacaksın.
elde edip edemeyeceğine olan inançtır.
Bir kelimenin anlamını onun bağlamından al.
Yarın cevabımı alacaksın.
Posta ile test sonuçlarını alacaksın.
Mektubu alana kadar bekle.
Onun desteğini alacağını umuyorum.
İstediğin şeyi elde edemeyeceğini düşündüğünde ise
Bu şekilde emeğinizin karşılığını fazlasıyla almayacaksınız.
İhtiyacınız olan bilgileri aldığınızı umuyorum.
Ya şimdi hareket et ya da havanı alırsın.
Beş pizza sipariş ederseniz, altıncıyı ücretsiz alırsınız.
Sekizden üç çıkarsa beş kalır.
Hiçbir şey almayacaksın.
Üçe üç eklerseniz, altı elde edersiniz.
İkincisi, birkaç becerinin peşinden gidin deneyin ve onlarda iyi olmaya çalışın
Ya da İstanbul'dan alacakasın İzmir'de satacaksın
Al onu!
Umarım bir iş bulursun.
O filmden zevk alacağını biliyorum.
Her şeyi al.
Tom'dan raporu geri aldığında bana bildir.
yanlışlıkla bile girdiysen kredi kartı bilgilerini at bir tane mail al paranı geriye arkadaş yahu