Examples of using "желаемое" in a sentence and their turkish translations:
Arzu edilen şeyi yapmak her zaman mümkün olmaz.
elde edip edemeyeceğine olan inançtır.
İstediğimiz şeyleri elde edebilme yeteneğimize dair beklentilerimiz
Her zaman istediğini alamazsın.
İstediğin şeyi elde edemeyeceğini düşündüğünde ise
Peki istediğin şeyle beklediğin şey uyuşmadığında ne yaparsın?
"İstediğim şeyin olması için ne yapmam gerekiyor?"
Tom her zaman istediği şeyi elde etmeyi başardı.