Examples of using "Однажды" in a sentence and their turkish translations:
Bir zamanlar birini gördüm.
- Rüyan bir gün gerçekleşecektir.
- Hayalin günün birinde gerçek olacak.
Bir gün benim rüyam gerçek olacak.
Ona bir kez yardım ettim.
Bir gün her şeyi anlayacaksın.
Bir gün, anlayacağız.
Biz bir kez soyulduk.
Bir gün, Tom anlayacaktır.
Her şey bir gün sona ermeli.
- Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
- Bir defasında bir yıldız kayması gördüm.
- Bir gün beni unutacaksınız.
- Bir gün beni unutacaksın.
Bir gün tüm bunlar sizin olacak.
Seni bir kez uyardım.
Belki bir gün beni anlayacaksın.
Bir kez oldu.
Bir kez UFO görmüştüm.
fakat bir keresinde işi biraz fazla abartıp
yani bir anlık bire kere
Günün birinde oğlan, iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Gerçeği bir gün öğreneceksin.
Çabalarınız bir gün karşılığını verecektir.
Bir keresinde bir panda gördüm.
Yaşayan her şey bir gün ölecek.
Tom bunu bir kez yaptı.
Bir gün onunla tanışacağım.
Bir zamanlar bir ördek öldürdüm.
Onu bir kez yaptım.
Tom burada bir kez kaldı.
Bir gün ünlü olacaksın.
Bir gün gerçeği bileceksin.
Bir gün başaracaksın.
Bir gün kendini öldürdü.
Günün birinde yine karşılaşacağız.
Bir zamanlar aşıktım.
Bütün çocuklar bir gün yuvadan ayrılır.
Sonra bir gün, kurucu ortağım Alvin
Rıhtımda otururken bir gün
Bir gün ofiste otururken
Bir kez başladın mı, devam etmelisin.
Onunla daha önce bir kez karşılaştım.
Tom bir gün iyi bir futbol oyuncusu olacak.
Kanada'da bir kez bulundum.
Bir gün onunla evleneceğim.
Bir zamanlar onu gördüğümü hatırlıyorum.
Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
Bir zamanlar o hikayeyi duydum.
Bir zamanlar bir ağacın içinde kayboldum.
Tom bir zamanlar bir turist rehberi olarak çalıştı.
- Bir kere el ele tutuşmuştuk.
- Bir keresinde el ele tutuşmuştuk.
Bir keresinde bir gazlı çay gördüm.
Birkeresinde televizyona çıktım.
Tom onu günün birinde ödeyecek.
Bir gün doktoru görmeye gitti.
Bir gün orada bir kutu buldum.
O, bir gün bizi görmeye gelecek.
Bunu zaten bir kez yaptım.
- Bunu bir gün yapmam gerekecek.
- Bunu bir gün yapmak zorunda kalacağım.
Bir gün bundan pişman olacaksın.
Bir gün Londra'ya gitmek istiyorum.
Bir gün hayalin gerçekleşecek.
bir gün ortaya çıkan küçük bir çocuğun kibarlığı hakkında
Bir gece, sırtüstü yatarken
Babam bir kez Yunanistan'da bulunmuş.
Robotlar bir gün kontrolü ele alacak, bundan emin ol.
Bir kez dans ettiğini gördüm.
Onlarla daha önce bir kez tanıştım.
Onunla daha önce bir kez karşılaştım.
Onunla daha önce bir kez karşılaştım.
Onun bir gün olacağını biliyorduk.
Onu bir zamanlar trende gördüm.
Bir gün zengin ve ünlü olacaksın.
O, bir gün yaptığının hesabını vermek zorunda kalacak.
Eskiden, algoritmanızı herkese açıp
Bir gün YZ "Lütfen beni yeniden başlatma" diyor.
Bir kez oluşturulan kötü bir alışkanlıktan kurtulmak zordur.
Bir defa başlayınca, asla durmayacaksın.
Bir gün bu insanlar onun köyüne geldi.
Bir gün bu tırtıl güzel bir kelebeğe dönüşecek .
Ne zaman bilmiyorum, ama bir gün olacak.
O bir gün olacak.
Ben her zaman bir gün Tom'un bizi terk edeceğini biliyordum.
Bir zamanlar oradaydım.
Bir keresinde "Hıristiyanlık karşıtlarına" yani Katoliklere
Çok değil ya herkes ya herkes bir kere sabredecek
Kötü alışkanlık bir kez oluştu mu, ondan kurtulmak zordur.
Bir zamanlar onu caddede gördüğümü hatırlıyorum.
Konuşma tarzın bir gün senin başını belaya sokacak.
Sahip olduğun her şey bir gün seni ele geçirecektir.
Bir zamanlar güzel bir kızı olan bir kral vardı.
Bir gün New York'a gitmek istiyorum.
Bir gün, o bana evcil bir kedi istediğini söyledi.
Sadece bir kez Boston'a gittim.
Belki bir gün sen beni özlediğinin farkına varacaksın.
Çabalarınız bir gün meyve verecek.
- Bir gün Tom çekip gidiverdi.
- Tom öylece çıkıp gitti bir gün.
Irkçılık düşüncesinin en başta bizim gibi görünen
bu kesinlikle kabul edilemez bir şeydi. Toplum bir kere bunu istemiyordu zaten
bir gün yataktan bir uyanıyoruz dışarıya bir bakıyoruz