Examples of using "Голод" in a sentence and their turkish translations:
işsizliği, kıtlığı ve açlığı getirecek bize
Açlık, kıtlık, sıtma gibi şeylerden
Biraz aç hissettim.
Açlık burnumuzun dibinde.
Tom acıkmaya başladı.
Açken insana her şeyin tadı güzel gelir.
Açlık en iyi sosdur.
Açlık en iyi aşçıdır.
Açlık hiçbir yasayı tanımaz.
Biraz acıkmaya başladım.
Acıkmaya başlıyorum.
Açlık da yemeğin lezzetini artırıcı bir çeşni olarak düşünülebilir.
Artıklar açlıklarını uzun süre bastırmayacaktır.
Açlık onu çalmaya tahrik etti.
Açlığın en iyi sos olduğunu söylemeye gerek yok.
Kıtlık, Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri.
Yemeğin kokusu beni acıktırdı.
Kıtlık 36 milyondan fazla insanı öldürmüştü.
Açlık insanlara aptalca şeyler yaptırabilir.
Bir parça ekmek onun açlığını tatmin edecek kadar yeterli değildi.
Hastalık ve kıtlık birlikte giderler.
Biraz acıkmış hissediyorum.
Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.
Açlık çocuğu yazar kasadan para çalmak için zorladı.
Ben biraz aç hissetmeye başlıyorum.
Tom aç hissetti.
Halk savaş,veba ve kıtlık yüzünden terörize edilmişti.Halkın 1/3'ü ölmüştür.
Ben açım ve susuzum.
Onun için açlık soyut bir kavramdı. Onun daima yeterli yiyeceği vardı.
Gerçekten aç olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
O acıkmaya başladı, bu nedenle bir balık öldürmek için ırmağa küçük bir taş attı.
O acıkmaya başladı, bu yüzden bir balık öldürmek için nehre küçük bir taş attı.