Examples of using "приправа" in a sentence and their turkish translations:
Açken insana her şeyin tadı güzel gelir.
Açlık da yemeğin lezzetini artırıcı bir çeşni olarak düşünülebilir.
Açlığın en iyi sos olduğunu söylemeye gerek yok.
Bu baharatın acı bir tadı var.
Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.