Examples of using "«женой" in a sentence and their turkish translations:
O iyi bir eş olacaktır.
o, iyi bir eş olacak.
Benim karım olur musun?
- Mary Tom'un karısıydı.
- Mary Tom'un eşiydi.
Tom karısı ile birlikte evde.
Tom sık sık karısı ile tartışır.
Tom karısının yanına gömüldü.
Onu karımla tartışacağım.
Rahip onları koca ve karı ilan etti.
Senin karın olmak istemiyorum.
Bob onu kendi karısı yaptı.
Karınla konuştun mu?
O, ona iyi bir eş olacak.
Karımla sürekli tartışırım.
Tom ve karısı ayrı yaşar.
Tom ve karısı bir kız evlat edindiler.
Sen, karınla konuştun mu?
O, onu eşi yaptı.
- Onlar karı koca oldu.
- Karı koca oldular.
Mary, Tom'un ilk karısıydı.
Tom genellikle eşiyle öğle yemeği yemez.
Karım ve ben ilk çocuğumuzu bekliyoruz.
Mary kendini Tom'un eski karısı olarak tanıttı.
O beni başka bir adamın karısıyla aldattı.
Bugün karım ve ben yirminci evlilik yıldönümümüzü kutluyoruz.
Karımla Paris'teydim.
O sık sık eşi ile tartışır.
Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu.
O, karısıyla İstanbul'a taşındı.
Benim de karımla sorunlarım var.
Karınla uyumak istiyorum.
Nefertari Ramses II'nin ilk karısıydı.
O benim için iyi bir eş olur.
Tom karısıyla nerede tanıştı?
Sen karınla mum ışığında akşam yemeği mi yiyorsun?
Karı koca arasına girme.
Tom artık karısıyla yaşamıyor.
Leyla eş ve anne olmak istedi.
Mary bir eş ve bir anne olmak istedi.
Tom, Avustralya'da karısıyla yaşıyor.
Onu karımla tartışabilir miyim?
Karım olmanı istiyorum.
Karınla birlikte evde olmalısın.
Eşimle bir partide tanıştım.
Ben eşimle evde olmalıyım.
Karım ve ben dün tiyatroya gittik.
Tom karısıyla konuşmak istemedi.
Tom geçen ay karısından boşandı.
O, geçen ay karısını boşadı.
Tom ve Mary sanki koca ve karıymış gibi davrandılar.
Tom karısıyla Boston'da buluştu.
Beni karıma tanıtan kişi Tom'du.
Tom'u karısına tanıtan kişi benim.
Beni gelecekteki karınla tanıştır.
- Tom geçen yıl ikinci karısından boşandı.
- Tom geçen yıl ikinci karısını boşadı.
- Karımı tanıyor musun?
- Karımı biliyor musun?
Eşinden boşanmak istediği için
Karım ve ben bir tatil planı üzerinde anlaştık.
Tom'un eşimle flört ettiğini gördüm.
Karım ve ben birlikte evde vakit geçirmeyi tercih ediyoruz.
Tom'u karımla flört ederken yakaladım.
Tom ve karısı bir çocuk sahibi oldu.
Tom herkesin önünde eşi ile asla tartışmaz.
- Karımla ortak bir banka hesabım var.
- Karımın ve benim ortak bir banka hesabım var.
Biz karı-kocayız.
Tom karısıyla Fransa'da okurken tanıştı.
Geçen hafta eşimle Boston'daydım.
Tom'un karısını tanıyorum .
O benim karımı bilir.
Çocuğum, karımla benim aramda uyumayı seviyor.
Tom, karısı ve üç çocuğuyla birlikte Boston'da yaşar.
Karımla tanışmanı isterim.
O benim karımı tanır.
Tom karımı tanıyor.
Geçen hafta, eşimle Avustralya’daydım.
Tom, eşi ve üç çocuğuyla Avustralya'da yaşıyor.
Tom, Avustralya'da okurken karısıyla tanıştı.
Eğer karım olsaydım kendimi asardım.
Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.
Geçen hafta karımla Boston'daydım.
Tom on beş yıldan daha önce ilk eşinden boşandı.
Nasıl iyi bir anne ve eş olunur emin değilim.
1992 yılında ilk eşinden boşanıyor. ilk eşi bir model
Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.
Tom ve karısını tanıyorum.
Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.
Tom herkese Mary'nin bir gün birisi için iyi bir eş olacağını düşündüğünü söyledi.
tüm başarılarının temelini oluşturdu . Berthier, birlikte o kadar çok zaman geçirdiler ki, 'Napolyon'un karısı' lakaplıydı.
Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.
hani karınla aslında iş yerindeyken çekildiğin karşılıklı attığın fotoğraflar var ya hani
Hem Tom'u hem de karısını tanıyorum.
Tom'u tanıyorum, fakat karısını tanımıyorum.
Tom'un karısından ayrılacağını sanmıyorum.
Tom, Mary'ye John'un karısını tanıyıp tanımadığını sordu.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.