Examples of using "Viviam" in a sentence and their turkish translations:
İki kız kardeş çok barışçıl bir biçimde yaşadılar.
- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- Bu dağda birkaç tilki yaşadığını biliyor muydun?
Adem de, karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.
Araplar, İslam'ın doğumdan önce Arap yarımadasının genelinde yaşadılar.
İki küçük sincap, bir beyaz sincap ve bir siyah sincap büyük bir ormanda yaşardı.