Translation of "Violino" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Violino" in a sentence and their turkish translations:

- O Tom tocava violino.
- Tom tocava violino.

Tom keman çaldı.

- Einstein amava tocar violino.
- Einstein adorava tocar violino.

Einstein keman çalmayı severdi.

Eu toco violino.

Keman çalarım.

Tom está tocando violino.

Tom keman çalıyor.

Eu estava tocando violino.

Kemanı çalıyordum.

Você sabe tocar violino?

Keman çalabilir misin?

Você tem um violino?

Bir kemanın var mı?

Tom está tocando violino agora.

Tom şimdi keman çalıyor.

A propósito, você toca violino?

Bu arada, keman çalar mısın?

Tom toca violino muito bem.

Tom keman çalmada çok iyi.

Tom é professor de violino.

Tom bir keman öğretmeni.

Ela toca violino muito bem.

O, çok iyi keman çalar.

Einstein gostava de tocar violino.

Aynştayn keman çalmayı seviyordu.

Quem é o homem tocando violino?

Keman çalan adam kim?

Você precisaria praticar violino todo dia.

Kemanı her gün pratik yapmalısın.

Tom queria que Mary tocasse violino.

Tom Mary'nin keman çalmasını istedi.

Como você aprendeu a tocar violino?

Keman çalmayı nasıl öğrendin?

Ele preferiu o violino ao canto.

O keman çalmayı şarkı söylemeye tercih etti.

Ela pratica o violino todos os dias.

O her gün keman çalışır.

Ela está praticando com o violino agora.

O, şimdi keman çalışıyor.

Tem certeza de que Tom toca violino?

Tom'un keman çaldığından emin misin?

Você ouviu o meu filho tocar violino?

Oğlumun keman çaldığını duydun mu?

Sem um arco não posso tocar o violino.

Yayım yoksa keman çalamam.

Isto não é um violino; é uma viola.

Bu bir keman değil. O bir viyola.

Ken pode tocar violino, sem mencionar o violão.

Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.

O seguro do violino dele custa duzentos dólares por ano.

Onun keman sigortası yıllık 200 dolara mal oluyor.

A maioria dos maridos me lembra um orangotango tentando tocar violino.

Kocaların çoğunluğu bana keman çalmaya çalışan bir orangutanı hatırlatır.

O violino, o piano e a harpa são instrumentos de música.

Keman, piyano ve arp müzik enstrümanlarıdır.

Eu queria não ter dado ao Tom o violino do meu avô.

Keşke Tom'a dedemin kemanını vermeseydim.

- Nó próximo mês completa cinco anos desde que ele começou a tocar violino.
- No mês que vem vai fazer cinco anos que ele começou a tocar violino.

Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

Qual é a diferença entre um violino e um piano? Um piano queima por mais tempo.

Keman ve piyano arasındaki fark nedir? Piyano daha uzun süre yanar.