Examples of using "Sabes" in a sentence and their turkish translations:
Ona cevap verebilir misin?
Bunu biliyorsun.
- Okumayı biliyor musun?
- Okumayı biliyor musunuz?
Şimdi nedenini biliyoruz.
Portekizce de konuşabiliyor musun?
- Ne yaptığımızı biliyor musun?
- Ne yaptığımızı biliyor musunuz?
- Biliyorsun, sen haklıydın.
- Haklı olduğunu biliyorsun.
Bunun ne tür bir ağaç olduğunu biliyor musun?
Onun adını bilmiyor musunuz?
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Bir ıstakozu nasıl pişireceğini biliyor musun?
Onu bilirsin.
Bunu biliyorsun.
İngilizce konuşur musun?
Patronun olduğumu bilmiyor musun?
Nasıl balık avlayacağını biliyor musun?
- Arapça konuşur musun?
- Arapça konuşuyor musun?
- Arapça konuşuyor musunuz?
Bunun benim için ne demek olduğunu biliyor musun?
- Sen yüzebiliyor musun?
- Yüzebilir misin?
- Yüzme biliyor musun?
- Yüzme biliyor musunuz?
Savahilii konuşuyor musunuz?
Pastörize sütü kimin icat ettiğini biliyor musun?
Nereden biliyorsun?
Fransızca konuşur musun?
Sen sadece ne zaman susacağını bilmiyorsun.
Gitmem gerektiğini biliyorsun.
Ne olduğunu biliyor musun?
Onun doğru olduğunu biliyorsun.
Şarkı söyleyebilir misin?
Kaç tane enstrüman çalmayı biliyorsun?
Bu bilmeceyi cevaplayabilir misin?
Saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Nasıl avlanacağını biliyor musun?
Tom'un ne zaman döneceğini biliyor musun?
Gerçeği bilmiyorsun.
Tom işinde oldukça iyidir, bilirsin.
Okuyabilir misin?
Burada ne olduğunu biliyor musun?
Kim olduğumu bilmiyor musun?
- Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
Onun kim olduğunu biliyor musun?
Telgrafı kimin icat ettiğini biliyor musun?
O adamın kim olduğunu biliyor musun?
Bunu yapamayacağımızı biliyorsun.
Tom'un adresini biliyor musun?
- Ne yapman gerektiğini biliyor musun?
- Ne yapmak zorunda olduğunu biliyor musun?
Tom ve Mary'nin şu an ne yaptığını biliyor musun?
Onu nasıl yapacağını biliyorsun, değil mi?
Esperanto konuşuyor musun?
Biliyorsun Jamal ve Sarah birbirleriyle geçinmezler.
Onu kimin söylediğini biliyor musun?
Bunu biliyorsun, değil mi?
- Bunun nasıl olduğunu biliyor musun?
- Bunun nasıl olduğunu biliyor musunuz?
Onun nereye gittiğini biliyor musun?
Seni sevdiğimi biliyorsun.
- Ne yapacağını biliyorsun.
- Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Benzil asetat'ın ne gibi koktuğunu biliyor musunuz?
- Otobüs durağının nerede olduğunu biliyor musun?
- Otobüs durağı nerede biliyor musun?
Bildiğini biliyorum.
O evde kimin yaşadığını biliyor musun?
O, hayvanları seviyor, biliyor musun?
- Fransızca konuşur musun?
- Fransızca konuşur musunuz?
Benim düşüncemi zaten biliyorsun.
Şimdi sebebini biliyorsun.
Ne istediğimi biliyor musun?
Senin yemek pişirdiğini hiç görmedim. Hiç herhangi bir şey pişirebilir misin?
Bildiğimi bildiğini biliyorum.
Ne demek istediğimi tam olarak biliyorsun.
O adamın kim olduğunu biliyor musun?
Nedenini biliyor musun?
Kimin anahtarı olduğunu biliyor musun?
Onun kim olduğunu biliyor musun?
Tom'un kim olduğunu biliyor musun?
- Dans etmediğimi biliyorsun.
- Dans etmediğimi bilirsin.
En iyi dostum olduğunu zaten biliyorsun.
Onun adının ne olduğunu biliyor musun?
Onun bana ne kadara mâl olduğunu biliyor musun?
Senin bildiğini biliyorum.
Bunu bildiğini biliyorum.
Ne yapacağını zaten biliyorsun.
En azından onun nasıl hissettiğini şimdi biliyorsun!
Onun hakkında bildiğin her şeyi bana anlat.
Herkes bunu biliyor. Sen neden bunu bilmiyorsun?
Onu yapamayacağımı biliyorsun.
Tom'un Mary'den hoşlandığını nasıl biliyorsun?
Bunun ne olduğunu bilmiyor musun?
İspanyolca konuşabiliyor musun?
Edebiyatta son Nobel Ödülünü kimin kazandığını biliyor musun?
Bunu yapmak zorunda olmadığımızı biliyorsun.
Benim bildiğimi bilmiyorsun.
- Tom hakkında bir şey biliyor musunuz?
- Tom hakkında bir şey biliyor musun?
- Tom hakkında herhangi bir şey biliyor musun?
Hollandaca konuşur musun?
Bir şey biliyor musun?
Bildiğimi bildiğini biliyorum.
Kim olduğumuzu biliyor musun?