Translation of "Ler" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Ler" in a sentence and their turkish translations:

- Sabes ler?
- Sabeis ler?
- Você consegue ler?
- Vocês conseguem ler?

Okuyabilir misin?

- Não sei ler.
- Não posso ler.
- Não consigo ler.

Okuyamıyorum.

- Ele sabe ler.
- Ele consegue ler.

O, okuyabilir.

Quer ler?

Okumak ister misin?

Sabes ler?

- Okumayı biliyor musun?
- Okumayı biliyor musunuz?

- Tom gosta de ler.
- Tom adora ler.

Tom okumayı sever.

- Eu gosto de ler.
- Gosto de ler.

Okumayı severim.

- Eu sei ler em francês.
- Eu posso ler em francês.
- Consigo ler em francês.
- Eu consigo ler em francês.
- Sei ler em francês.
- Posso ler em francês.

Fransızca okuyabilirim.

- Eu posso ler em inglês.
- Eu sei ler em inglês.
- Posso ler em inglês.
- Sei ler em inglês.

- İngilizce okuyabilirim.
- İngilizce okuyabiliyorum.
- Ben İngilizce okuyabiliyorum.

- Ele mal sabe ler.
- Ele quase não sabe ler.
- Ele mal consegue ler.

O güçlükle okuyabiliyor.

- Ele mal sabe ler.
- Ele mal consegue ler.

O güçlükle okuyabiliyor.

- Você deveria ler isso.
- Vocês deveriam ler isso.

Bunu okumalısın.

- Ler um livro é interessante.
- Ler é interessante.

Kitaplar okuma ilginçtir.

- Quero ler aquele livro.
- Quero ler esse livro.

O kitabı okumak istiyorum.

- Eu deveria ler mais.
- Eu preciso ler mais.

Daha fazlasını okumam gerek.

Pare de ler.

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

Eu sei ler.

Okuyabilirim.

Posso ler mentes.

Düşünceleri okuyabilirim.

Eu amo ler.

Okumayı seviyorum.

Eu adoro ler.

Okumayı severim.

Tom adora ler.

Tom okumayı sever.

Eu prefiro ler.

Okumayı tercih ederim.

Eu vou ler.

Onu okuyacağım.

Curto ler romances.

Ben roman okumaktan keyif alırım.

- Eu gosto de ler livros.
- Gosto de ler livros.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

- Consigo ler em espanhol facilmente.
- Posso ler Espanhol facilmente.

Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.

- Tom gosta de ler revistas.
- Tom adora ler revistas.

Tom dergi okumaktan hoşlanır.

- Eu preciso ler mais livros.
- Preciso ler mais livros.

- Daha fazla kitap okumam gerek.
- Daha fazla kitap okumalıyım.
- Ben daha fazla kitap okumalıyım.

- Nem tenho tempo para ler.
- Não tenho tempo para ler.

- Okuyacak zamanım yok.
- Okuyacak vaktim yok.

- Eu posso ler em inglês.
- Eu sei ler em inglês.

- İngilizce okuyabilirim.
- İngilizce okuyabiliyorum.
- Ben İngilizce okuyabiliyorum.

- Ele consegue ler inglês facilmente.
- Ele pode ler inglês facilmente.

O kolayca İngilizce okuyabilir.

- É fácil ler esse livro.
- Esse livro é fácil de ler.
- Este livro é fácil de ler.

- Bu kitap kolay okunur.
- Bu kitabı okuması kolaydır.

- Poucos estudantes sabem ler em latim.
- Poucos estudantes sabem ler latim.
- Poucos estudantes sabem ler o latim.

Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.

Ele não sabe ler.

- Okuyamaz.
- O okuyamıyor.

Eu adoro ler livros.

- Kitap okumayı seviyorum.
- Kitap okumayı severim.

Ela gosta de ler.

O okumayı sever.

Ler desenvolve a mente.

Okuma zihni geliştirir.

É importante ler livros.

Kitaplar okumak önemlidir.

Ler me faz feliz.

Okuma beni mutlu eder.

Meu avô adora ler.

Büyük babam okumaktan hoşlanırdı.

Tom não sabe ler.

Tom okuyamıyor.

Não posso ler isto.

- Bunu okuyamam.
- Bunu okuyamıyorum.

Eu não sei ler.

Okuyamıyorum.

Você deveria ler mais.

Daha çok okumalısın.

Tom gosta de ler.

Tom okumayı sever.

Tom costumava ler bastante.

Tom çok okurdu.

Ele sabe ler bem.

O iyi okuyabilir.

Eu gosto de ler.

Okumaktan zevk alırım.

Você sabe ler francês?

Fransızca okuyabilir misin?

Você não sabe ler?

Okuyamıyor musun?

Prefiro ler a escrever.

Okumayı yazmaya tercih ederim.

Estou cansado de ler.

Ben okumaktan yoruldum.

Quero ler o livro.

Kitap okumak istiyorum.

Ele não consegue ler.

O okuyamaz.

Tom começou a ler.

Tom okumaya başladı.

Tom parou de ler.

Tom okumayı durdurdu.

Ela já sabe ler.

O zaten okumayı biliyor.

Tom já sabe ler.

Tom zaten okumayı biliyor.

Pode ler este livro.

Bu kitabı okuyabilirsin.

Ele costumava ler muito.

O, çok okurdu.

- Eu gosto de ler as notícias.
- Gosto de ler as notícias.

Ben haber okumaktan hoşlanırım.

- O livro é fácil de ler.
- Esse livro é fácil de ler.
- Este livro é fácil de ler.

Bu kitap kolay okunur.

- Não tenho nenhum livro para ler.
- Eu não tenho nenhum livro para ler.
- Eu não tenho livros para ler.

Okuyacak hiç kitabım yok.

- Poucos estudantes sabem ler em latim.
- Poucos estudantes sabem ler latim.
- Raros são os estudantes que sabem ler Latim.

Birkaç öğrenci Latince okuyabilir.

- Já comecei a ler esse livro.
- Eu já comecei a ler esse livro.
- Já comecei a ler aquele livro.

O kitabı zaten okumaya başladım.

- Ele terminou de ler a carta.
- Ele acabou de ler a carta.

O, mektubu okumayı bitirdi.

- Tom não quer ler esse livro.
- Tom não quer ler aquele livro.

Tom o kitabı okumak istemiyor.

- Esse livro é fácil de ler.
- Este livro é fácil de ler.

Bu kitap kolay okunur.

Eu quero algo para ler.

Okumak için bir şey istiyorum.

Eu posso ler todos eles.

Ben bütün onları okuyabilirim.

Acabei de ler o livro.

Kitabı okumayı bitirdim.

- Continuei lendo.
- Continuei a ler.

Okumaya devam ettim.

Ela gosta de ler livros.

O kitap okumayı seviyor.

Ler me dá grande prazer.

Okumak bana büyük bir zevk verir.

Meu irmãozinho sabe ler inglês.

Küçük erkek kardeşim İngilizce okuyabilir.

É importante ler muitos livros.

Çok kitap okumak önemlidir.

Vamos ler a lição 3.

Ders 3'ü okuyalım.

Não tenho tempo para ler.

- Benim okumak için zamanım yok.
- Okuyacak zamanım yok.

Eu quero ler esse livro.

Bu kitabı okumak istiyorum.

Ler um livro é interessante.

Kitap okumak ilginçtir.

Você não pode ler mais?

Artık okuyamıyorsun?

Qual jornal você costuma ler?

Genellikle hangi gazeteyi okursun?

Ele gosta de ler jornais.

O, gazete okumayı sever.

Ele parou de ler jornais.

O, gazete okumaktan vazgeçti.

Ela sabe ler muito bem.

O çok iyi okuyabilir.

Eu não quero ler nada.

Hiçbir şey okumak istemiyorum.